Bir dede ile torunu arasında geçen, ömrün ne kadar kısa olduğunu güzel bir dille bizlere hatırlatan sıcacık bir hikaye. Torunu, dedesine merakla soruyor:
‘Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?
‘Dede tatlı bir gülücükle: Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.’ deyince torun:
‘Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?’ der.
Dede: ‘Evet yavrum. ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır.’ diye cevap verir. Torun yeniden sorar:
‘Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim. Bu ne demek açıklar mısın?
‘ Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa: ‘Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu.O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? işte o ezanın namazı kılındı mı?
Kılınmadı.
O ezan ‘namazsız ezan’dı.
İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur.
O da ‘Ezansız namaz’dır.
Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına.
Bak ey insan!
Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir.
Boşa vakit harcama!
İkazını yapıyordu o ezan.
İşte yavrum :
ÖMüR, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR.
Sakın boşa geçirme.
Ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma!
Tarix: 19.11.2013 / 04:20 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 176 Bölmə: Maraqlı melumatlar