AŞK ACISI
Günümüzde, özellıkle büyük kentlerde, aşklar hızlı başlıyor hızlı bitiyor. Daha birini yaşarken gözler bir başkasını arıyor.
Hayatımıza belki de Mc Donalds'ın girişiyle başladı bu.
Fast food kültürü tüm yaşamımızı kuşattı. Akşam tanışıp gece yataga, sonra da sabah ayrılıga uzanan, kelebegin ömrü kadarlık aşklar. Tabii aslında bunun adı başka bir şey, biliyorum. Ama aşkın içi boşaltıldı ve aşk diye buna denir oldu. onuda biliyorum. Belki de o yüzden artık şiirler okunmuyor. Şiir kitapları satmıyor. Şarkı sözleri var şimdi. Bana bir ihanet borçlusun,diyen. Gelirsem orayagörürsün gününü,diye tehdit eden, saldıran. Salya sümük ağlayıp, ardından yerine başkasını buldum, diye haykıran. Sözcüklerin hiçbiri gerçek ağırlıgında degıl. Ne uzaktan görüp gizli gizli sevmenin günleri bu günler, ne el ele dolaşmanın, kaçamak yapıp öpüşmenin, parklarda üşümenin, parasız olup ortak düşler kurmanın günleri. Kimsenin kimseden saklayacak duygusu kalmadı. Her şey acele. Evlere 30 dakikada pizza servisi kadar acele. Durum böyle olunca, belki aşk acısını şu anda yaşayanlar, sadece buluğ çagına yeni girenler için söz konusu. Masumiyet çağı sadece onlar için. Sonra onlar da hızla kirlenecekler. Aldatılmanın kızgınlığında artık aşk acısı yok. Çünkü aşık eninde sonunda her şeye razı olur tüm masallarda. Affeder.
İntikam düşünmez. sevdigini bir başkasıyla da mutlu görmek, onun acısını hafifletir. Acı, kavuşamamanın sızısıdır. Ben bütün bu nedenlerle masumiyet çagındakilere şunu söylemek istiyorum: Masum aşklarınızın degerini bilin. Bir daha onları bulamayacaksınız. Bulursanız da piyango çıkmış kadar sevineceksiniz zaten. Yaşadıgınız anların zevkini çıkarın. El ele tutuşmanın, göz göze olmanın aşkı büyüttügünü unutmayın. Birbirinizi destekleyin. Hayallerini gerçekleştirmesi için yüreklendirin. Bencil olmayın.
Sevdiğinizden ayrılırsanız ve bundan acı duyarsanız, bilin ki şanşlısınız. Dünyada bundan keyifli bir acı olamaz. Acı duymanız, âşık olmanız anlamına gelir. Bu acıyı kesmeye kalkmayın.
Aşkı küçümseyenlere aldırmayın. İlişkilerinizi uzun uzun, tadını çıkara çıkara yaşayın. Kaşa, göze, söze değil sadece öze, akla, ilkelere de âşık olun. Birlikte resim yapın, müzik dinleyin, kitap okuyun, sinemaya gidin. Hayatınıza kültürü, sanatı katın. Göreceksiniz ki, konuşacak, paylaşacak konularınız artacak.
O zaman aşkınız uzun ömürlü olur. Sevdiğiz de değerli. Bir Afrika atasözü şöyledir: Tek ayak, bir başına dans edemez. Hepinize yaşam boyu tango, vals kıvamında danslar, bol acılı aşklar diliyorum.
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 406 Bölmə: Sevgi varmı?