Haqqinda.az

SELMA

BAŞLIK.:selma
ekrem güneşli
- I-
kuaför , bayanlar saç yaptırıyor, Kuaför Nac'inin
patronu olduğu-kuaförde-Selma adında güzel
bir kız da vardır . Kuaförde, bir kadın,"Selme evlilik ne zaman ?"diye sorar. Selma, "Kısmetse
bir ay sonra "der. Çalışan saç makinası, Selme
bir kadının saçlarını kurular.
II

Selma, kuaförden çıkar, bir minibüs yaklaşır kıza,
bu Murat'ın şoförlük yaptığı arabadır. İç-çekim-
gündüz- kız biner. Kız, "Murat, yalan söylemekten
bıktım !"der. "Kararını ver, ya evet ya hayır !"
Murat, "Münübüsin borcu var , borç bitmeden seninle evlenemem Selma !" der. Selma, öfkeli
iner arabadan, uzaklaşır.

III
Kuaför kalfası Necmi, Selma'yı takip eder, gülünç
bir delikanlıdır, saftır, kız arkasını dönüp bakar
korktuğu için geriler, sonra arkasından yürür

IV
Bakkal Remzi, dükkanın önüne bir sandalye atar
Selma, dükkanın önünden evine gitmektedir.Kıza
"günaydın güzelim ! Bize yüz vermek yok mu ?"
der. Kız, bakmadan evine girer.
V

Selma'ların evi...Bir odada babası, Hamit Efendi
yatakta yatmaktadır. Orta halli bir evdir bu.

VI
Selma ile annesi, baş başadır, kamera onları
sedirde otururken takip eder. Annesi Saima hanım
"Kızım ne düşünüyorsun ? Yoksa bir derdin mi var
der. ?" Kızın gözleri dolar. Babama çok üzülüyorum
anne !" der. Saçlarına ak düşmüş, yorgun yüzlü
annesi, "Allah'tan ümit kesilmez kızım ! Sen evlatlık
vazifeni yaptın !" der.

VII
Hamit Efendi, tekerlekli sandelyesinde evin içinde
dolaşır odalarda. Yalınızdır. Saima hanım, kapıyı
açar, yorgun girer. Kapı açılır açılmaz, Hamit
Efendi, mız mız, "Saime gel, beni ayak yoluna
götür !"der. Yaşlı kadın yorgundur, "Kendin çıkamaz
mısın Hamit Efendi ?" Zaten eve yorgun geliyorum
üstelik yemek, çamaşır, hep benim üstümde "der.
"Yahu ! Ben böyle mi olsun istedim ? Kaza ,görün
mez kaza ! Beni bu tekerlekli merete mahkum etti
diye söylenerek yüz numaraya gider.

VIII
Kuaför, Selma , çıkar, ortalık iyice kararmıştır.
Yürüyerek durağa giderken, yanında bir taksi
durur. Bu patronu Naci Beydir. "Selma, evine
ben bırakayım !" der. Selma, "Teşekkür ederim
Ben kendim giderim !" der.

IV
Minibüslerin durağı. Murat, arabanın içinde sırasını
beklemektedir. Bir şoför, " Selma yengemizin
peşine düşen laf atan, Necmi adında biri var."der"
Murat, öfkeli, "Bana o kerizi göster, dersini veriyim
der. Şoför, arkadaşı, "Değmez, bir sıkımlık canı var !" Ama Selma yengemize bir daha laf atarsa
hattini bildiririz !" der. Murat'ın öfkesi sürer.
"Ben Selma'nın ağzını ararım, eğer söylediğin
doğruysa, o kerkeneze dünyayı haram ederim "der
X

Selma, durağa doğru yürür. Dalgındır. Düşüncelidir
Yanında bir taksi durur, yürümeye devam eder.
Korna çalınca, başını kaldırır bakar. Murat,
"Ne bakıyorsun atla !" der. Selma,"Eve geç kaldım
babamla annem merak ederler sonra "der. "Ben
götürürüm ! Hem seninle konuşacaklarım var ..."
Selma, cevap vermeden biner. Araba hareket eder
"Ne o ? Yüzünü gören cennetlik hanımefendi ! ?"
der."Bırak alayı Murat ! Gece yarılarına kadar
canım çıkıyor zaten ! " der. "Anlaşıldı, işlerin çok !
İnsan telefon da mı etmez ? Tabii sevgilin var !
Neden yüz vermediğin anlaşılyor ? ! "der. Selma
nın gözleri yaşarmıştır. ""Sen...! sen beni ne
sanıyorsun ? Senden başka elim hiç bir erkek
eline değmedi ...Yalınızı seni sevdin ben ! "
"Peki durağa kadar yanında yürüyen o zıpır kimdi ?
Haydi cevap ver ! Selma, gülmemek için zor tut-
tu kendini. Murat'ı kıskandırmak için, "Evet ,yanım-da bir genç vardı, onu seviyorum, ve yakında
da nişanlanacağım onunla !" dedi.Murat öfkeden
kıza vurmamak için zor tuttu kendini.
"Hani elin erkek eline değmemişti ! Hani ölünceye
kadar benimdin ? "der."Ne yapalım...Sonuna kadar
seni bekleyemem ya ! Yaşım geçiyor...Yarın kız
kurusu diye bana görücü gelmezse...Evde kalırsam
der. Murat, "Yeter be ! Tiyatro oynamayı bırak !
Gerçek ne ? Onu söyle ? Selma'nın gözleri ateş
saçıyordu sanki..."Mahallede seviştiğimizi duyma-yan kalmamış !...Soranlara ne diyeceğimi şaşırdım
Hep yalan söylüyordum...!Hep göz yaşlarımı
içime akıtıyordum ! Ama sen beyefendi ,sen ne
yapıyordun ? Dolmuşta kızlara caka satıyordun !
der. Murat sessizce dinliyordu ,sonra patladı
"Şimdi de sen beni dinle küçük hanım ! Sen hiç
ölümle burun buruna geldin mi ? Azrailin soluğunu ensende hiç hissettin mi ? Sen dolmuşun içinde
şarampole yuvarlandın mı ? Her tarafın kırıldı mı ?Bir ay ,hastanede hareket etmeden yattın mı ? Selma, Murat'ın yüzüne anlattığı doğru mu diye
baktı. "Geçmiş olsun ! İnan ki haberim olmadı...
Duysam, hastaneye seni yoklamaya gelirdim

"Anlattıklarım gerçek...Allah'tan minibüste kimse
yoktu...Minibüs içinden nasıl sağ*salim çıktığıma
hala hayret ediyorum...Kazayı gören arkadaşlar
Allah acımış , ta mucize kabilinden kurtulmuşsun
dediler...Senin anlıyacağın minibüsü yaptırmak için
çok paraya ihtiyacım var...Bu zamanda kim para
verir ? Herkes perişan ...Sağ olsun, bir şoför
arkadaş, taksisini verdi de geceleri çalışıyorum "

Kız gülmüştü. "Durakta gördüğün adam, bizim
yanımızda çalışıyor...Garibanın biri...Öyle ciddiye
alınacak bir değil...Hem, benimle ilgisi de yok...
Murat gülümsedi.."Beni kızdırmak için, söylediği-nin farkındayım...Neyse, sizin sokağa geldik
galiba...Nerde indiriyim seni ? "dedi. " Şu eczane-nin yanında "dedi..Arabadan indi, otomobil hareket
etti.. Taksi uzaklaşırken Selma arkasından baktı