fakirliğin malubu aşık
öncelerisadece bir düşünce idi,zaman geçtikçe önü alınamaz bir sel gibi kopup geliyordu ;yüreğimden
ona bakabilmek için saatlerce bilgisayar ın başın da oturuyor o balkona çıktığında ise güneş soluyor sadece o kalıyordu ışıtan gözlerimi! okadar güzeldiki hiç birşey onu tasvir etmeye yetmezdi, yani kifayetsiz kalırdı.onau grebilmek için pencereyi ince ayarla ona çeviriyor ve kaçamak gözlerle bakmaya çalışıyordum her görebildiğimde kalbimde mutluluk yangınları ve aptalca bir tebessüm olurdu.sesi ise daha önce sanki yer yüzünde olmayan bir ses tonunda öylece huzur veren koca ormanları yakan kük bir ateşin eseri gibi beni yakan beni kaynar sulara sokan ve beni beni heycanlandıran birses.neyse bir iki üç derken kaçamak bakışlarartık belirgin bakıyorumlara dönmüş oda arada bakıp aşktan kör olmuş gözlerimin gördüğü kadar tebessüm ediyordu ^yada ben tebessüm ettiğini görmek istediğim için öyle görmek istiyor ve öyle görüyordum^
artık fırsatı kollamaya başlamıştım ona 'ben varım dünyada sende benim dünyamda ol'demek için, önce yolda denemek istedim şansımı tam yaklaştım konuşacağım aah kız arkadaşı çıka geldi hiçbirşey söyeymeden gitti neyse yine bir iki üç vs denemeden sonra mucizevi bir tevafukla bakkalda karşı karşıya duruyorduk zaman durmuştu sanki o an hiç bitmesin zaman öylece dursun istiyor bir yandanda hadi murat konuş diyordum içimden ama konuşamıyor sanki bu yetimi yitirmiştim ve o 'müsadenle ' demişti ben kalakalmış bir vaziyette duruyordum sonra o biraz daha yüksek ama o güzel edası ile 'geçebilirmiyim!' dedi alçak biraz titrek ve sessiz tonda 'tabi' dedim o gün benim için miladdı sanki o ve ben ilk defa sözlü diyalog kurmuştuk zaman geçiyor ve ben hala ona içimden geçenleri
söyleyememiştim yine korkak ama azda olsa cesaretli bakışlarımla bakıp ona aşkımıanlatmaya çabalıyordum yeterdi artık birşeyleryapıp ono duygularımı ulaştırmalıydım ve beyaz bir kağıda yüreğimi akıttım bütün gece, uyumadan doğruca bakkala gittim e akrabamındı dükkan hiç birşey yokmuş gibi oturdum kasanın yanındaki boş koltuğa,konuştuk havadan sudan
'biraz sonra gelirim ' dedi ve gitti bizim akrababirkaç müşteri geldi gitti ve bekliyorum her geçen an kalbim yerinden çıkacakcasına çarpıyor .ve o geliyor,her adımında çiçekler açıyor bastığı yerde güneş gibi ışıtıyor gözlerimi ve diyor bir ekmek bir çay bide şeker kalbim duruyor sanki nefesim kesiliyor anlar okadar uzuyorki .....
sonra istediği her şeyi bir torbaya koyuyorum ufak bir hareketle kalbimi akıttığım kağıdıda atıyorum,ve bir rahatlama terler boşalıyor ateş basıyor kendimden geçiyorum başka bir alem başka bir hayatmutluluk diyarı uçuyorum sanki....
zaman geçiyor bekliyorum eh diyorum madem öyle o zaman birdaha dene diyorum kendime ve bir kağıt daha duygularıma tercüman oluyor alem adip kallem edip ulaştırıyorum kağıdı birkaç gün sonra bana bakıyor gülümsüyor dünya benim diyorum mutluluk akıyor damarlarımda bir süre böyle bakışarak geçiyor haftasına küçük bir kağıt gönderiyorum komşunun küçük kızından ...... parkında bekliyorum saat 15:30 da diye adettendir bir de gül elimde okadar kırmızı ki aşkımın rengi sanki bekliyorum saat 16:00 henüz gelmedi ama diyorum gelir biraz sonra güneş turuncu çalıyor kendini saat 16:30 _ 17:00 yoksa diyorum yoksa ,boynum yere düşüyor bunumda bir sızı gözlerim titriyor zor tutuyorum kendimi ellerim tutmuyor ayaklarım dizlerimin bağı çözülüyor ve bir ses 'merhaba' diyor aman ALLAH'ım bu bu onun sesi canım ruhum yeniden hayata dönüyor 'hoş geldin' diyorum
-fazla kalamıyacağım
-olsun
-ne istiyorsun
-şey ben senden hoşlanıyorum
-eee
-esi, benim dünyamda ol, benim sevdiğim ol, benim gönlüme ferman, ruhuma derman, canıma canan, bana yar ol, al şu kalbime sahip ol, ömrümün sonuna kadar gözlerinde kendimi gördüğüm, gülüşü ile ısındığım bakışına kurban olduğum v.s v.s. ... sen ol
-eee!
konuşuyorum ben konuştukca o 'eee' diyor o ,'eee' dedikçe ben soluyorum gök yüzü gri ye çalıyor içimde birşeyler kırılıyor gözlerine bakıyorum sen diyorum ne diyorsun.
-demek benden hoşlanıyorsun demek bana aşıksın demek beni bir ömür yanında istiyorsun .
-sen kendini ne sanıyorsun ? sen kimsin ? sen nesin be?!.
-neyle mutlu edeceksin beni nasıl he ?
'hıh' diyor ' fakirliğinden kendi durumunu göremiyor kalmış bana aşkı ilan ediyor'
-sana son sözüm düş yakamdan!
-birdahada böyle salaklık yapma!
diyor .
ben kal ıyorum olduğum yerde, zaman öyle hızlı akıyorki sanki ruhum ihtiyarlıyor gül vardı ya elimde dökülüyor yaprakları avcum kan içinde ruhum ölümün sıkıştırmasında tenim bir cesedin soğukluğunda demek fakir olduğum için diyorum sevmeye hakkım yok demek fakir olduğum için sevilmeye hakkım yok .
ALLAH'ım diyorum bu fakirliğmde yaşamak bana zenginlik olur al canımı gerçek bir fakir olayım diyorum , yavaş yavaş ölüme giden yolda ilerliyorum avcumdan kan akıyor önemli değil
ya kalbimde açılan yara fakirliğimden ötürü sevilmeme sevmeye layık görülmeme işte asıl acıtan bu ruhumu insanlar bana nakıyor
-ilk defamı ölü görüyonuz lan ' ?!. diye hakırıyorumölüme yürüyorum bir üst gecitteyim alttan çevre yolu geiyo iki yol var ya atlarım ya atlamam ölüme bekliyorum gözümden yaşlar düşüyor önce yere sonra rüzgar ruhumu çekiyor sanki bedenimden düşünüyorum atlamayı ya ölmezsem diyorum kendi kendime ama yok diyorum düşünce ölmesem de üstümden geçecek bir araç beni öldürür diyorum kapatıyorum gözlerimi ben geliyorum ölüm sengelipte yorulma yığılıyorum olduğum yereağlıyorum hıçkıra hıçkıra kapıyorum gözlerimi geçiyorum kendimden o değer vermedi sevgime ben hayattan geçiyorum açıyorum gözlerimi bir elimde sigara öbür elimde bir şişe içki hem içiyorum hem çekiyorum kafam kıyak birde sövüyorum fakirlime ama yinede ona en ufak bir tenkit geçmiyor aklımdan bağrıyorum sokaklarda
'ben fakirim ben sevemezmiyim ben sevilmeye layık değilmiyim laan' 'he' bazen böyle naralar atarım bazen bir köşede sessizce ağlarım sessizce .
kınamayın beni, ben sevdim düştüm, fakirlik düşürdü beni bu dipsiz uçuruma ...
ben; murat _T_ 34_burda geçen kişive olaylar tamamen hayal ürünüdür.
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 716 Bölmə: Sevgi varmı?