Bir yalnızlık mektubu bu kapını
çalan. İçimdeki fırtınaların,
düşlerimin, gecelerimin,
sabahlarımın, içtiğim çayın,
uyuduğum uykunun, aldığım
nefesin yalnızlığı. Bir yalnızlık
repliği dilimin ucundaki. Seni
düşündüğümde aklımı alan bu
düşünceye engel olamadığım
gerçeği bu aklımı uyuşturan.
Neyi nasıl yaşamayı bile
bilemiyorum belki. Bilmediğim
onca şeyden biri belki de bu.
Karışık cümleler kurup her şeyi
bilinmezliğe doğru götürmek
değil amacım. Yalnızca ne
yazmam gerektiğini bilmiyorum.
Yaptığım şey, şu an aklımdan
geçenleri buraya aktarmak. Seni
düşünüyorum… Anları ve anıları.
Bir düşe dönüşüyor kafamda
canlananlar, kendime geliyorum,
seni düşündüğümü fark
ediyorum. Beynim ve kalbim
arasındaki yol giderek uzuyor.
Koca bir bilinmezliğe dönüşüyor
tüm bunların toplamı. Toplamı
bilinmezlik olan bir gerçeğin tam
da ortasındayım. Seninle
yaşadığım ve yaşamadığım
güzel anların düşündeyim.
Yüzün bir yıldız gibi düşüyor
geceme; Oysa ben, yalnızlığın
beşiğinde uyuyorum her gece.
Bir şiir yazıyorum sana, gözlerin
düşüyor aklıma. Bir yalnızlık
melodisi bu kulağıma fısıldanan
her gece. Seni özlüyorum!
Yırtıp atmak bir mektubu,
Yaşanan ve yaşanmayan ne
varsa umuda dair, geleceğe dair,
mutluluğa dair,
Yırtıp atmak bir yalnızlık
mektubunu!
İçinde oluşan yaraya rağmen,
Kararan gecelere rağmen,
Yalnızlığa rağmen,
Yaşanabilecek güzel günlere
rağmen,
Yırtıp atmak bir yalnızlık
mektubunu!
Hayatım bir ikilemdir. Geçmişim
beni ele veriyor. Önümde
geçmişe dair ne varsa şimdi
birer kılıç olup saplanıyor
göğsüme. İçimden cerahat gibi
boşanan göz yaşlarım şahit
geceye. Akan her damla hesap
soruyor benliğime. Köşeye
sıkışıp kalmış bir böcek gibi,
kaçmak isteyen bir şizofreni
oynuyor hayatım. Her hecesinde
bir soru, her satırında bir
bilinmezlik, bana dair.
Ruhumu yıldızlar rehin aldı bu
gece. Fidye olarak da seni
istiyorlar!
Kış hüzün getirir, ay da olmasa
gökyüzünde! Gözlerini geceden
çekme, gün nasıl doğar yoksa…
Yeni doğan güne bir umut
ısmarla, hayata sıcak bir
merhaba… Ben yaktım
umutlarımı çoktan, küllerini
savurdum denize.
Bir yalnızlık mektubu bu kapını
çalan. Yalnız gecelerden, yalnız
bir şehirden, yalnız düşlerden
yazılan… Sessiz bir haykırış, belki
karabasan… Yalnız bir şehirden
eski bir şehre seslensem duyar
mısın?
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 464 Bölmə: Sevgi varmı?