TESLİM OLMADAN( HARİKA BİŞEY BU YA......)
Yaşamak.. Teslim olmadan yaşamak..
"Uzaklar çağırıyor beni kalbim hep oralarda atıyor. Ama bırakıp gidemiyorum ki onu. Bırakıp gitsem bile atabilir miyim içimden hiç. İçim daralıyor günlerdir, yakınları uzak ediyor inatla bize.
Yasakladı bana kendini yine, yasakladı ve göstermiyor içini. İzin vermiyor ona dokunmama, seni anlıyorum dememe izin vermiyor. Biliyor nasıl sevildiğini, biliyor kendi için ne savaşlar verildiğini.
Boğuluyorum, kaçıp gitmek istiyorum.. Ahh keşke onu buralarda bırakıp gidebilsem diyorum bazen, benden gün be gün uzaklaşmasını seyretmektense onu bir yerlerde bırakıp özgürce kanat çırpabilsem bilmediğim, hiç görmediğim ülkelere, sokaklara, caddelere gidebilsem..
Bu kadar içimde bu kadar benimleyken bunu yapabilecek gücü bulabilir miyim kendimde diyorum, aslında bunu derken bile cevabını biliyorum. Onsuz özgürlüğün bile tadı olmaz, biliyorum.
Beni suçlayışlarını, senin aşkın pazarlıklı deyişlerini hatırlıyorum. Öylece susuyorum, hayır bile diyemiyorum, desem bile beni duymuyor, bunu çok iyi biliyorum.
Onunla birlikte aklımı, ruhumu sağlığımı yitiriyorum. Kendi kaybolmuşluğuna çekiyor beni de, teslim olmayacağım sana diyemiyorum. Zaten çoktan kayıtsız şartsız beni teslim aldığını anlıyorum. Sadece bekliyorum, bizim için hazırladığı sona şahit olacağım günü yüreğim dar ağacında bekliyorum.." Daphe diye imza vardı, benim özetlediğim uzun mektubun altında.. Yüzlerce benzerinden biriydi.. Onu seçme sebebim anlatımın güzelliği oldu..
Daphe de tipik bir örnek.. Gençlikte hep yaşadık.. Birini seversiniz. Gider.. Onunla dünyanın gittiğini sanırsınız.. Bir başka zaman, bir başka yerde bir başkasının sizi beklediği aklınızın köşesinden geçmez.. Silkinemez, sizi bekleyen yeni hayata başlayamazsınız hemen, bu duygu yüzünden..
Sevgili Dapheler..
Hayat hem de öylesi devam ediyor ki..
İşte öğüt değil, gerçek.. Semih Ünlü'nün mektubu, bana değil, sana, senin gibi tutkularına kapılıp, yaşamın, mutluluğun bittiğini sananlara.. Her sözcüğü, her cümleyi, her satırı tekrar tekrar okuyun..
'Korkmuyorum yine seveceğim
Aşk yüreğime az geliyor
Eridi buz gibi kara kışım
Kaderime yaz geliyor..'
'Kadere yaz gelmesi.. İmaja bakar mısınız' derken hayal gücünü haklı olarak alkışlıyorsun, Hıncal Ağbi.. Halbuki benim için o dizeler gerçeğin ta kendisi!
Şöyle ki..
Ben korkmadım. Yine sevdim, şimdi aşkım yüreğime az geliyor. Sevgilim, eşim eritti buz gibi kara kışımı, kaderime yazı getirdi, hayırlısı ile yakında oğlumuzu da aramıza getirecek."
Daphelerin yaşadıkları ile Semihlerin korkunç trajedilerini mukayese etmek mümkün mü?.. Mukayese etmek bile yaşama nankörlük olmaz mı?..
Ama işte Semih dimdik ayakta.. İşte kararan dünyasını yeniden kurmuş. Yeniden aydınlatmış.. Yeniden mutlu..
Mesele yenilmemek Daphe.. Mesele yenilmemek..
Giden gider.. Gitsin..
Hayat devam ediyor. Hayat devam ettikçe, umut devam eder..
Umut oldukça da bitmez..
"Unut onu" demem.. Unutmak kolay değil.. Bir kenara koy.. Hayata bak.. O zaman göreceksin ki bir başkası hep var.. Bir başkasını bulduğunda da, şaşkınlıklar içinde görürsün "Yaşadığım sürece unutamam" dediğini nasıl unuttuğunu..
Bırakıp gideni bekleme artık.. Onu geri döndürmek için çırpınmaların seni daha çok batağa sürükleyecektir, vazgeç..
Tutkularını kenara koy.. Yeniden yaşamaya başla Daphe..
Bir başka köşede seni bekleyeni görmen için bakman yeterli..
Bak.. Sadece bak..
Göreceksin!..
Görünce de.. O "Unutulmaz" ın nasıl unutulduğuna şaşacaksın..
Ben çok şaştım bugüne dek, Daphe.. Çok şaştım!.
Hâlâ da şaşıyorum!..
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 781 Bölmə: Sevgi varmı?