Adam maviler giymişti. Koşar adımlarla, denizi seyreden kıza yaklaştı. Elindeki unutmabenileri uzatıp:
"Bak/sana kendimi getirdim." dedi. Kız tebessümle adama döndü ve unutmabenilere baktı. Tebessümü arttı ve adama da bulaştı.
"Çok iyi ettin." dedi kız alırken unutmabenileri. Çiçeklerin yarısını ayırıp adama uzattı ve:
"Al bakalım gittiğim kadarı(m) sende kalsın." dedi. Adamın mavi gözlerinde unutmabeniler açtı. Kız adamın deniz mavi gözlerini; adam da kızın beyaz, tertemiz yüzünü seyretti bir süre. İçlerine konan bir hüzün kuşunun acı acı ötüşünü duyunca gözlerini kaçırıp denize, göğe attılar bakışlarını. Sessiz, kıpırtısız; denizi seyre koyuldular. Uzak ufuklara, beyaz bulutlara baktılar uzun uzun.
Kız, elindeki unutmabenileri göğsüne bastırıp, sessizliği bir sayıklamayla bozdu:
"Gök de mavi..."
Adam kıza döndü ve tebessümle:
"Bulutlar da beyaz..." dedi. Kız da başını eğip kendine bakınca baştan ayağa beyazlar giymiş olduğunu fark etti. Hafif, kırık güldüler ikisi de. Şen bir hüzün donattı çevreyi. Adam yüzünü kaçırıp, bakışlarını denizin dibine gömdü ve usulca:
"Geç kalacaksın..." dedi. Kızın takati ancak yüzünü çevirip bakışlarını saklamaya yetti. Bir yumruk oturdu boğazına konuşamadı.
Dakikalar sonra bakabildiler nihayet birbirlerine. İkisi de gülümsedi. Adam, mavi gözleriyle kızın elindeki unutmabenileri işaret etti. Kız güldü ve saçından beyaz kurdelesini çözdü. Kurdeleyi adamın elindeki unutmabenilere dolarken:
"Madem sen bana kendini verdin, ben de sana kendimi armağan ediyorum işte." dedi. Adamın gözlerinde mavi unutmabeniler açtı yine. Kız ise beyaz hanımeli gibiydi.
Bir süre seyrettiler birbirlerini. Belki çok şey konuştular ama en azından ellerindeki unutmabeniler, deniz ve gök bir ses duymadı. Ayrıldılar.
Ne "Hoşça kal!" dediler ne de "Güle güle..." Uzak ufuklara bakıp, sağlam bir umutla bir ağızdan/yürekten "Görüşürüz..." dediler sadece.
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 302 Bölmə: Sevgi varmı?