2 cocogom var beni deli gibi seven bir kocam kalbimde izi kalan serüvencim... işte benim hikayem...
ozamnlar daha 19 yaşında üniversiteyi kazanmıştım resim bölümünü...kazandıgım gün nasılda heyecanlıydım çok iyi hatırlıyorum haylimdi sanat okumak...sınıfımda en küçük bendim belki okulumdada:)herkesin gözünde küçük heyecanlı bir kızdım...
neyse okula başladık yavaş yavaş sınıfımı bölümümü tanıyordum üniversite ne liseye nede başka bi yere bensemiyordu ve kimse masum degldi...gel zaman git zaman 1 ayı geçirdim okulumda çok mutluydum istedigim bölümde okuyordum... bir gün yine okula geldim ama bu gün diger günlerden farklı bir gün oldu akşamına eve dönerken ve uzaktan motoru dikkatimi çeken bir çoçuk vardı.herşeyiyle bütün kızlarının dikkatini çekecek biriydi o! motorunun yanında ayakta duruyordu ve motorunu parkediyordu kaskını çıkarıyordu yaklaştım yaklaştıkca heyecanım artıyordu deli gibi atıyodu kalbim.içimden diyordum ne oluyo kızım sana şu züpbe için mi bukadar deliriyor kalbin sonra yaklaştım yakınından gececktim ama dönüp bakmadım bakıp kıcınımı kaldırmalıydım o züpbenin...ama hissediyordum işte bana baktıgını beni farkettigini ordan sınıfa kadar uçarak gittim deliler gibi fırtınalar koptu içimde halbuki hiç bişey yoktu henüz...neyse ogün öyle geçti ertesi gündü sanırım ders ingilizceydi ve ben geç kalmıştım derse neyse ki hoca pek dert eden bi tip degildi ama yinede çömeziz yaa önemsiyorsun ister istemez.derken kantin kapısından girip dersiliklerin oldugu koridora girdim hızlı hızlı sonrada melis ablayı gördüm benim kuzenin ev arkadaşı onlarda hocanın gelmesini bekliyorlarmış bütün sınıf kolidorda ki benim mert de kolidordaymış önce görmedim melis ablayla lak lak ediyorduk heyecanlı heyecanlı:)sonra derse geç kaldıgım gelince aklıma hadi hadi die kısa kestik paldır küldür hızla merdivenlere giderken şag tarafta mertin bana baktıgını gördüm delirdim bana baktıgının farkında bile degildim tesadüfn gördüm işte:)yine kanatlandım ve uçtum sınıfa...bu arada mertin adını bile bilmiyordum ögrenmemiştim henüz.sonra artık arkadaşlarıma falan göstermeye başladım merti kantinde falan görüyordum otuturken uzaktan uzaga oturuşu sessiz o anlamlı kibar ve nazik kimseyi aşşalamadan küçümsemeden konuşmasını kahkaha atarak diger gülmeyişini diger erkekler gibi rahatlıgını istedigini yaparım havasını taşımıyordu gerilerek oturmuyordu sandalyeye gülümseyişleri sakin ve kibardı sakalıyla oynardı herhangi biriyle konuşurken yada dinlerken sigarıyı tutusu herkesten farklıydı sag elinde baş parmagındaki yüzügünü hiç çıkarttıgını görmedim ve hiç bişeyi abrtı degildi işte aşık oluyordum kişiligini bile bilmeden aşık oluyordum belkide etkileniyordum ama büyüytordu iştee..sonra neyseki hep oturarak gördügüm çoçugu yürerken gördüm o kaşı gözü düzgün çoçugun hiç bir eksigi yokmuydu diye düşünüyordum hep ama aksıyarak yürüyordu...bunu gördüm ama bu bana imkansız olmaz die bi düşünce katmadı onu tanımıyordum ama onunla bir ömür geçirebilecegimi düşünüyordum isterse ölünceye kadar ayagı öyle olsun gözlerim görmüş kalbim atmıştı onu gördügümde küçüçük bir kusur için mi vazgececektim hayır zaten hiçbir zaman böle şelere önem veren biri olmadım benim içinde bir önem taşımıyordu böyle olması...çevremde bir çok kişi saçmaladıgımı düşünüyordu bu kadar güzel bir kız ken okuldaki diger erkeklerinde dikkatini çekecegim bir kız oldugumdan bahsedip beni caydırmaya çalışan daha iyilerine layık oldugunu düşünen bir çok insan vardı çevremde ama aşktı bunun adı dışının görünüşün kusurların önemi yoktu benim için tek vazgeçilecek kişiligiydi onuda henüz tanımıyordum ozaman hala sevmek için sebebim vardı...
biraz zaman sonra benim amca kızı yani diger kuzende bizim okulda aynı sene kazandık çoçukluk arkadaşım okullarımız sınıflarımız bile hiç ayrı olmadı kuzenle neyse ona bahsettim ve sordum tanıyormusun motorlu züpbe tipli bi cocuk var bizim bölümde diye sordum ona tanımazmıyım tanıyorum seni sordu gecenlerde bana dedi benim gözlerim parlamıştır herhalde mutluluktan...:D benim baba tarafımdada tatarlık var işte melezim annemde yarı türk...yani gözler bakıldıgında çekik bariz belli oluyor...kuzende amcamın kızı olunca onunda gözler çekik onada beni soruyo resimcilerde senin gibi gözleri çekik bir kız var die tanıyormusun okızı falan filan...yani benle ilgilendigini ve dikkatini çektigimi o an anladım neyse bunları konuştuktan sonra bigün bizim kuzenle okulda denk geldik mertle,benimse kalbim duracaktı inanmazsınız belki böle türk filmi gibi anlatıyorum ama benim hikayem işte...yazarken bile klavyemin tıkırtısı artıyorheyecanımdan..:D tanışmamızda da o kafamda oturmasıyla kalkmasıyla agırlıgını hissettigim cocuk bence kesinlikle düşündügümün aynısıydı...o an için....kuzenle konuşuyorlardı ayak üstü cocukda çakmasın die tanıştırma egilimine girmedi bizim kuzen tabi mert bu rahat durur mu?_hayır! tabikide. sonra hiç beklenmedik bi an da...
_senin adın ne?
dedi bana ve ben tutulacaktım ordaa sonra belli etmeden cevap verdim
_.....
sonrada ben sordum
_peki ya senin adın ne?
diye.
_önemli mi?
dedi bende altında kalırmıyım gülümseyerek
_önemli degilse sen nye sordun?
diye sorumu yönelttim kendimden emin bi şekilde zekice cevaplar veriyordu ve benim altta kalmayışımdan zevk alıyormuşcasına tadına vara vara birbirimizi sıkıştırıyorduk sorulara sorularla cevap vererek...:)cevapta hiç gecikmeden
_benim için önemli dedi
orda bittim ölcemi sandım ama sakin ol kızım dedim içimden bukadar koyu verme bende hiç belli etmeden cevapta gecikmedim altta kalmak yenildigimin pes ettigimi gösterrdi...
_benim için önemli olmadıgını nerden biliyorsun?
dedim ama sonra pisman oldum bi anda çıkıverdi iştee agzımdan tutamadım ama çok utandım sonradan...belki susmalıydım neyse ki o ortamı yumuşatmak için gözlerimin içine bakıyordu durmadan ve işte ilk iltifatı hiç unutmuyorum sanki dün yaşamış gibiyim
_küpen çok hoşmuş.
dedi ve ben kanatlandım her zaman ki gibi...sonra çıkarıp ona verdim hatıra olur benden takarsın die...anlatamam ama hala o heyecanı hissede biliyorum yada o an neler hissettigimi ama kelimelere dökmek en zor olanı...ama bunları bu denli umutla ve delilercesine heyecanla yaşarken hiç sonunu düşünmüyordum daha onu tanımadan etkilenmiş hayran olmuştum onun kişiligine...sonunda üzülecegimi bilseydim severmiydim bu kadar die düşünüyorum hep ama cevap hep aynı oluyor, ' bugün olsa yaşayacaklarımın hepsini bilsemde yine severdim onu aynı heyecanla imkansızlıgıyla benim olmayışıyla ' ...her neysee ilk konuşmamız 1 kaç saat sonra kantinde kahve ısmarlama sözüyle son buldu konuşmamız ve o 1kaç saat yada daha az süre hiç geçmemişti sanki:Dneyse ki o an geldi ve kantinde onu beklerken o geldi ve tam benim karşıma geldi oturdu kahveler falan söylendi laf lafı açtı konuşuyoruz işte hoş beş güzel sohbet ama onun konuşmasını dinlemek ve onu bu kadar yakından hissetmek çok güzeldi beni delirtmek ister gibi bakıyordu yada ben gözlerinn bakışlarının iinde delirmeyi istiyordum:)kim bilir sonra muhabbet erkek arkadaştan falan açıldı teklif meklif yok mu die...olmaz olurmu dendi ama nerde olmayacak biri var o gelio dedim nasıl olmalı dedi bana mert:)bende anlattım kolay olmamalı aş dedigin agzının dibinde olup bıktırmamalı aldatmamalı bunu üstüne bastıra bastıra söyledim dürüst olmalı öle boş beyin bişey olmamalı ve en önemlisi deli gibi kıskanmalı çok kıskanç olmalı dedim:Dve bu her maddeyi söylerken kafasını sallıyordu sanki o benim dercesine bakışlar zaten enim olmalısın der gibi bakıyordu ama hiç bi zaman benim olmadı ve bu saatten sonrada asla olmayacak olamazda...neyse ogünde öyle geçti ama artık takıntı haline gelmişti öncesindende fazla arıyordu gözlerim onu deli gibi....
artık vize dönemi gelip çatmıştı bende pılımı pırtımı topladım benim melis ablayla ev arkadaşı olan kuzenin evinde kalmaya karar verdim okulada yakın evleri orda daha rahat çalışırdım die...neyse daha sınavlar başlamadı ve kuzenle melis ablanın evine melis ablanın sevgilisi mustafa abi ve onun kuzeni geleeklerdi bilirsiniz işte ögrençi evi gelcekler oyunlar oynanacak eglenilecek falan filan...melis abla bizle konuşurken telefonu çaldı kim var falan die sordu melis ablada söledi burla var (benim kuzen) vve birda onun kuzeni...dedi mustafa abide sizde olmaz çok kalabalık oluruz siz bize gelin dedi.sonra apar topar biz oraya gidiyoruz.şimdi bunları niye anlatıyorum dimi istemeye istemeye ne işim var falan die die beni götürdüler her neyse eve gittik kapıdan girer girmez merti gördüm...o an içimden iyiki gelmişim yaşasın die olley sesleri geliodu ve o sesler gözlerime mutluluk olarak yansımış olmalı die düşünüyorum çünkü mert gözlerinin benden alamadı yine göz hapsindeydim...hep beraber otururken hem çok egleniyordum hemde deli gibi heyecanlanıyordum onunla bu kadar yakın olmak falan ogünler dün gibi aklımdaa sessiz sinema oynamadan önce onun odasına gidip kızlarla film simleri bularken kapıyı dinlemesinler die beni ve erkeklerin onu dışarı çıkartması o karanlık kolidorda uzaktaki ışıldayan ve beni seyreden gözleri hiç unutmadım.sonra sessiz sinemada anlatmaya çalışırken ki heyecanımı seyredişi o baktıkca ben aklımdaki herşeyi unutuşum kazanmamızda deliler gibi çıldırmamız ve kazanmamıza sinir olarak bakacagı yerde beni gülümseyerek ve hayranlıkla izleyişleri,kulaktan kulagı oynarken gelip benim yanıma oturması ve benim kulagıma söylemesi sonra en baştaklerin 'senden ilk gördügüm andan beri hoşlanıyorum hoşlanıyorum ve ben galiba senden çok etkilenmeye başladım'falan dedirtmeleri ve sonra merte biz böyle bişey demedik kendi söylemek istedigin şeyleri bize mi söyletiyosun deyip bana bişyleri iyice anlamamı saglamalrı hiç gitmiyo aklımdan kulagıma yaklaşıp nefesini hissettirmesi ve bana çok uzakken bir akşamda benim okadar yakınımda olması ve beni önemsemesi seyretmesi gülümsemesi herşey çok güzeldi yaaa...ve ben kuzenimde kaldıgım sürede görüşmelerimiz dahada çogaldı anahtarım olmadıgında dışarıda kaldıgımda gitmek için bi bahanem vardı...çok güzel vakit geçiriyorduk ama kuzenim benden 3yaş büyüktü ve artık mertin ilgisinden rahatsız olmaya başlamıştı çünkü karşılıklı bişeyler oldugunu göre biliyordu ve işte benim tanımadıgım merti bana anlatmaya karar verdi...geldi ve bana beninmle konuşmak istedigini sordu ve başladık konuşmaya merte karşı ne hissediyorsun dedi onu tanımaya çalışıyorum ama hayranım hayranlıgım büyüyor dedim...oda yanlış bir şeçim yaptın tatlım dedi bana onay vermiyorum ben bu aşk için başlamaması gereken bşey merti tanımıyorsun ve bilmiyorsun onun sana göstermedigi ve senin görmeyecegin ve sana göstermeyecegi bir sürü yönü var onun dedi..anlatıyordu susmadan benim savunmamam ve sözünü kesmememe izin vermeden anlatıyordu ve hancer gibi şaplanıyordu söyledigi her söz ve ev arkadaşı melis ablada vardı yanında oda burlanın söylediklerini bir bir onaylıyordu.mertin kızlarla yatıp kalktıgını ve bana da zarar vereceginden bahsediyordu.o bi kızla aşık oldugu için çıkmaz yatmak için çıkar işi bittigi zaman yani gece bittigi zaman o kızla bir daha arayıp görüşmez konuşmaz...sadece canı bir sonra bişey istediginde o öyle kızlarla birlikte olur dediler...melis abla anlatmaya başladı ben dedim yaklaşma o kıza görmüyormusun çok küçük ve çok saf ne kadar temiz oldugunu görüosun ne istiyorsun sana harcatmam o kızı die söylemiş vee oda benim digerlerinden farklı oldugumu bana kıyamayacagını falan söylüyep durmuş.bana karşı öle şeyler düşünmedigini düşünseydi çokda böyle bir yaklaşımda bulunacagını anlatmışa ama burla ve melis buna inanmıyorlardı...zaten mert de bu zmana kadar etmesi gereken sevgili olma teklifi hiç söylemiyor ve böyle bir yaklaşımda bile bulunmuyor ne dost arkadaş gibi davranıyor ne sevgili nede düşman...sonunda kuzenimin sölediklerini hazmedemedim ve en dogrusuda başlamadan bitirmekti ama içimde öyl büyüyen kocaman olan o sevadyı haranlıgı nereye çıkartıp atabilirdim artık üstüne üstelik hala b eni her gördügü yerde izleyen ve sürekli konuşmak isteyen biri yanı başımdayken 1 hafta falan zor dayandım onunla soguk umursamaz olarak konuşmaya herkes acı çektigimi görüyor ama uzak durmam gerektiginide biliyorlardı:)sonunda mert dayanamadı beni böyle görmeye ve konuşmaya başladık msnde bigün...söyle yazıyordu satırlarda ne kadar net hatırlıyorum bilmiyorum ama aklımda kalanlar ve onlara yakın cümleler...şöyle başladı konuya...
son günlerde ipi kopmuş uçurtma gibi görüyorum seni ordan oraya ordan oraya rüzgarın götürdügü yere gidip gelip duruyorsun ve ben korkuyorum yere kötü çakılmandan açı cekmenden ve üzülüp incinmenden dedi...
ipimin kopmuşlugunun insanların söyldikleriyle alakalı oldugunu anlatmaya çalıştım.onun hakkında hayal ettiklerimle gerçektekilerin bagdaşmadıgını ve uzakta durmm gerektigini falan...
oda insanların her yaptıgıyla yola cıkamazsın bir insana olmaması gerektigi gibi davranmam herkese öyle davranacagım anlamına gelmez diyordu...digerlerinden farklıyım ve farklı olmakda gerek.benim yaptıgım onlara farklı gelebilir ama ben kimseye zorla bişey yapmıyorum yapmamda dedi bana...
sen üzmeyi istemedigim kişilerden birisin hayatımda ki bütün kızlar başka bir yerde sen başka bir yerdesin gibisinden bir çok cümle kurdu.sana zarar vermedim istesem çoktan yapardım ama bunu sana yapamam kıyamam dedi.benim için önemlisin çok önemlisin dedi durdu...ama ne bir teklif nede bir 'seni seviyorum' düküldü ama ben seviyordum işte emindim kendimden ve ben bu durumdan açı çekiyordum...ben kim ne derse desin yine görüşmeye ve konuşmaya devam ettim ve benim kılıma dokunmayıp bana zarar vermeyecegini biliyordum...birlikte oldugumuz hiç bir zamanı çirkinleştirmeye kalkmadı.ama artık ben baglandım deli gibi baglandım ve artık ondan sevgili olmak için bir teklif bekliyordum ama gelmedi o teklif hiç bir zaman gelmedi çok güzel kelimeler cümleler ama beni sevdigini söylemedi benim sevdigim sevgilim ol demedi...o demedikçe ben eridim artık bu aşk zerre zerre beni yok etmeye başladıı eriyordum sanki hergün bu umtla uyanıp umudumun gerçekleşmemesiyle uyumaya çalışıp teklifini yarınlara bırakarak geçiyordu günlerim...ama o gün hiç gelmedi yarım dönem geçmişti ve onunla çok güzel zamanlarımız olmasına ragmen bir kez bile mesajlaşmıyorduk bayram msjı hariç:)belkide bu imkansızlıgıydı ona daha çok baglayan kim bilirrr...neyse ki bir zaman sonra15 tatil geldi çattı o gitmedi istanbula ailesinin yanına ve okul olmasada burda kalmayı yegledi...o zaten bu şehire aşıktı burası onun memleketi olmasada sahiplenmişti her bir topragını...msnde yazışıyorduk onunla ve o çok yetenekliydi çok güzel resim yapıordu ve yine bir resim yarışmasına katılacaktı ve o yarışma iin resm yapıordu molalarında benim konuşup motive oldugundan bahsederdi hep onu heveslendirdigimi ve mutluyken güzel işler çıkarttıgına kaç kez şahit oldum resim konuşundaa...resim sonunda bitmişti ve beni evine çagırdı resmin son halini ilk bana gösterecegine söz vermişti...ondan okadar emindim ki gözüm kapalım gittim sabahtan hemde 10 da mı ne:)akşam eve karanlık olmadan gidecektim kış günleride hava tez kararır işte 2 saat fazladan görüşmek içinerkenden gittim gittigimde uyanmamıştı ben zil sesine uyanmıştı ve gittim sonra uykulu uykulu gözlerime baktı bende çok geç yatmıştım erkenden gittim oraya haliyle benimde uykum vardı...sonra uyuyalım mı dedi olurr dedim..odada üç kanepe vardı işte ögrençi evi 2 si açık duruyodu zaten yatak yorganlarda yıgılı duruodu bi köşede...aldık yaştık yorgan beni kalöriferin oldugu yere yatırdı ve üstümü örttü kendiside karşıdaki kanepeye yattı ayakları sıgmıyordu çünkü kanepenin uçundaa yataklar falan vardı neyse bu çaprazlama uyudu orda ben uyuyamam ki istesemde onu seyrettim nasılda güzel uyuyordu inledi bi ara güldümm onun o haline:)hepsi aklımda dün gibi kalörifere yaslandım onu seyrediyorum yorganın içinde dışarısıda buz ayazdı soguk bi kış günüydü yani neyse bu dönerken benim uyumadıgımı görünce uyanmak zorunda hissetti kendini sanırım uyumadın mı dedi uyamamdım die cevap verdim...oda bi süre yattı orda gözleri uyur uyanık açık bi şekilde sonrada canın sıkılırsa kitap okuya bilirsin dedi olur dedim kitaplarda onun kanepesinin yanındaydı.gittim yatagın uçuna iliştim ona sırtım dönk bi şekilde oturdum ve kitaplara bakmaya baladım ve şu kitap böyle bunu okumalısın falan filan derken şeçtik bi tanesi birlikte ve ben yerime geçtim sonraa çok soguk yaa üşümedin mi dedi bende yoo kalörfer benim arkamda olunca üşümedim dedim ister yer egiştirelim dedim.sonra yorganını alıp hemen gelip yattı bende tam oturdugum yerden kalkıp gidecekken otur rahatsız olma üşürsün orda bana zararın yok küçüçk bişiysin zaten dedi...oturdum bende ayaklarım onun belinin altında ısınıyordu:)oan okadar güzeldiki yatıyordu gözleri yumuk yumuk sonraa okadar heyecanlıyım ki yakınındayım ve dokunsam yanı başımdaa ama dokunamam yaa istenmedik şeyler olursa die sadece seyretmekle yetindim bir süre artık o rahatsız olmasın die oldugum yerde kımıldamadan oturmaktan bende yorulmuştum gerçekten sonraa yorulmadın mı dedi bana bende uyuştum dedim
oda uzan birazz dedi bende uzagına ona dogru dönüp kıvrandımmaramızdaki mesesafee olmasında istiyorum ama yakınında olmanında ii olmuycagını düşünüyorumm...bakıyordu oda bana dönmüştü öylece o yeşil gözleri parlıyarak bana bakıyordu içim eriyordu sarılmak koklamak istiyordum ama sevgilim bile degildi ne yapabilirsin beni sevip sevmedigini bile söylemeyen birinin yanına yatmam bile dogru degildi diye düşünüyorum ve hemen hemen ilk kez bu kadar yakınlaşıyordum sevdigim bir erkekle deliriyordum içten içe onun için ve seviyordum kahretsin ki onu bir adım gelse ve öpse o an hiç birşey demezdim o denli büyümüştü içimdeki adı herneyse aşkmı sevgimi neysee nitekim o bu duruma benim dayandıgım gibi dayanamadı aradaki mesafe giderek kapanıyordu vee dahada yakınıma geliyordukaçmam gerek die düşünsemde hiç birşey yapmıyordum hiç birşey kalkmıyordum kaçmıyordum ama gitmiyordumdaaa...burnu burnuma degdi oyun oynuyordu sanki bi süre burnunu burnumda gezdirip şaga sola hareket ettirip durdu ama artık içimdeki herşey dayanılmaz bi hal almıştı şuan öpse asla hayır diyemezdim adeta baştan çıkarıyordu bi taraftada korkuyordum diger kızlar gibi düşünürse die ve beklenen öpüçük geldi okadar sessiz ve okadar narindiki incitmek istemezcesine seviyorum dercesine artık ben uçuyordum ve dayanamayıp sarıldım deliler gibi sımsıkı sarıldım ben sarıldıkca nefesimiz kesilircesine öpüştük ama sadece sarıldık ve öpüştük ve onun agzından bekledigim ve hiç dökülmeyen sözçük benim agzımdan çıkı verdi içimden gelerek dudaklarımla onun dudakları arasından döküldü ama o yine susmayı terçih etti içten içe yıkıldım ama o hayalini kurdugum ve ona bu kadar yakın oldugum anın büyüsünü bozamazdım devam ettim ve o gün o odada yaşananlar bunlardı ve birkez daha anladım diger hayatındakilerden farklı oldugumu istese daha ileri giderdi dokunurdu yada daha fazlası ama yapmadı o sadece dudaklarıma dokundu yani yüregime....ve öpüşmenin ardından gögsünün üstünde ona sarılarak uzun bir sessizlik yaşadık hiç konuşmadım büyüsü bozulmasın die biliyordum konuştugum an bunun bir hata oldugunu söyleyeckti ve sustum kelimeler dilimin uçuna gelip gelip giderken ben susturdum yüregimdekileri beynimdekileri ve nitekim ben bu büyüyü bozmazken o bozmayı başardı...ve bunun çok güzel oldugunu ama asla birdaha yaşanmıycagını anlatıp durdu yani beklenlen teklif yine olmadı.nedeninide anlatmaya çalıştı üstü kapalı benimle birlikteyken benimle bazı duygularını tatmin edemez ve beni aldatmak zorunda kalır benimle olamamasının sebebi bu beni üzmememek aldatmamak...ama diger duygularındanda vazgecemezmişş...ama bende çok degerliymişim bendende vazgecemezmiş...bunları söyledi bana seninle aramızda nie bişeyler başlamadıgını herkes sorup durdu bana dedi kıyamazdım sana ve anlattım onlarada o tam aradıgım kız digerleri gibi degil demiş evlenmeyi istiyorum ama şimdi girersem hayatına ve sevgilim olursa onu üzerim ve sonsuza dek kaybederim demiş herkese ve olmayacagını beni üzmek istemedigini ve bunu yapmıycagını söyledi durdu bana...bende anladım dedim ve içten içe kanatırken içimi bu sonsuz bekleyişi kabul eder gibi ayrıldım o evden ve bir kaç gece konuştuk msnde sonra istanbula gitti okul açılmasına yakn ordan geldi ne msnde konuştuk nede dogru dürüst gördüm onu ...sonrada gördügü yerde konuşmamaya başladı benimle selam sabah yok görmemezlikten gelmeler ve benden kaçışlar hergün sessiz sedasız çekip gidişleri yıkıldım ilk önceleri içten içe yıkıldım dayandım sabır dedim ama taki olanları duyuncaya kadar...
benim yıkıntımı dışardan bakan herkes açık ve net görebiliyordu iştee ve melis abla gelip toparlanmamı mert için degmiyceni falan söyledi durdu.çok yakın arkadaşım ama işte hep kızların ahını alır o falan dedi karşı masamda oturuyordu tüm bunları söylerken ama bir kere bile dönüp bakmadı...ve ben unutamam dedim melis ablay abitmez bu kadar kolay dedim varsın sevmesin ama benim sevgime karışmayın dedim...oda üzülüyorum seni böyle gördügüme ve haketmiyo o böyle sevilmeyi ve inan umrunda degil dedi.hancer gibi geldişaplandı kalbimee yüregim yandı söndüü aama asıl beni yerle bir edecek şeyi söylememişti ve onuda söyledi başk bir kızla çıkıyor o dedi ingilizcecilerden dedi ve baktım diktim gözlerimi ona deli oldum bakmıyordu suratıma hissediyordum güçü yoktu öfkemi görecek ve sessizce kalktım masadan ve terkettim okulun arka kapısından çıkp arabaların arkasında agladım saatlerce gözlerimde yaş dinmedi melis abla geldi çigdem geldi en yakın dostum susturmaya çalıştılar ama deli gibi agladım hiç susmadan en sonunda dersi kaçırdık zaten çantamı kitaplarımı aldı çigdem sınıftan ve kalk gidiyoruz dedi nereye gidicem bu gözlerle gitmem die oturdum agladım saatlerce oda yurda götürdü sonunda beni ama hiç susmadım saatlerce yurda götürdü orda agladım yorganın içinde tek söyledigim söz de BEN BUNU HAKETMEDİM VE BEN BUNU HAKEDECEK NE YAPTIM OLDU artık konuşamıyordum hıçkırmaktan okadarda çok aglamıştımm... neden başkasıyla çıktıgını da biliyordum beni daha fazla ümitlendirip bekletmek şaçma olacaktı onun içindi bencee ki herkesde böyle söyledi....sonra didem beni ayaga kaldırdı üstümdekileri çıkartmaya başladı ve beni duşa soktu 1 saat suyun altında öylece durmuşumdur hıçkırıgım gecene kadar...sonrada yemek yedirip uyku hapı mı ne içirdi işte bana onunla sabaha kadar uyudugumu hatırlıyorum...ertesi gün bana bakmayan cocuk gözlerime baktı uzaktan zaten gözlerim şişmişti davul gibi ve cidden belliydi herkes ne oldu sana falan die soruyordu yani oda farketmiştir acımı ama yine susmayı tercih etti ve sustukk yarım dönem sustuk birkaç kez selam vermeye kalktı ama selamlar havada kaldı hiç göz göze gelmedik bakmadım yüzüme yaza dogru gözümde gözlük olunca bakmaya başladım yanımdan gecerken hep bakıyordu iştee biliyordum bitmedigini hala bişeyler oldugunu biliyordum ama ya bana yazık degilmiydi benim canım da çok açımıstı ben ne yapmıştım hakedece...konuşmadım selamını olmadım bakmadım birkere baksaydım bi daha geri dönemezdim ve yine başa dönerdim üstelik çıktıgı kızıda gördüm aşık dediler merti böyle görmedik dediler ki bunların hepsini osöyletti kızla motorunun arkasına atmış gidiolardı bi gece 9 da falan erken çıkmıştım dersten dondurma ala ala gidiyorduk bagrış çagrışş onu görüncee yinee aglamaya başladımm yediremedim hiç agır bişeydi severken bir anda susmak sessiz sedasız bir elveda demeden çekip gidişlerini şeyretmek dudagıma yüregime dokunmuşken ona sımsıkı sarılmışken ve onun söylemeye cesaret edemedigi kelimeyi dedikten sonraa hiç bişey demeden çekip gidişi çok açıtmıştı birde benden bin kaç berbat ve çirkin bi kıza gitmesi daha açıydıı...bu arada bende başka bir çoçukla çıktım mete die sevemedim hiç onu o beni çok sevdi deli gibi aşıktı işteee gülüşüme tarzım hayrandı bana ama ben sevemedim yapamadım onunla ve ayrıldımm mertde bunları duydu duydurdum seviyormuş deyin dedim aşıkmış diyin dedim...ama hiç bi zaman aşık degildim olamadım yapamadım onu silip atamamışken hayatımdan yapamadım meteyle sevemedim onu ve daha fazla onu kullanmasamda kullanmış gibi oldu yapamazdım bunu ona çünkü o çok iyi biri...1 yıl bitti ama bende bitmiştim 1 yılla birlikte 50 kilodan 41 kiloya düştüm okadar zayıfladım sigaraya başladımyemek yiyemez hale geldim midem bulanıyor fazla yedigimdee...bazı geceler sessiz sedasız aglayışlarımın sebebi meert degildi diye kandırıyordum kendimi ama şimdi biliyorum onun içindi o kızla gidişini hiç unutmadım onu seviyormuş aşıkmış diye denilenleri hiç unutmadım beni öpüp sevdigimi söyletip çekip gidişini unutmadım ve hep dua etmeye başladım ama deli gibi her duam buydu BİR GERİ DÖNSÜN ve yaz tatiline girmeden bir kaç kez daha gördüm vee bakmayışım selam vermeyişim delirtiyordu farkediyordum o grurlu halim yarım dönem agzımı açıp tek bişey söylemeyişim onu çatlattı ve dahada çekiçi kılmaya başladı...deliriyorduuu bundan emindim gidişide bilirim beni bekletmemek içindi aslında dogru bi yönden o başkalarıyla şevişirken ben onun bana gelecegi günü beklemem şaçmaydı işte ama ben kızdım o erkek oda benim bu halimi seviyordu zaten temiz oluşumu...sonra yaz tatilinde konuşamaya çalıştı msde bi kaç kez ayrıldıgı halde ayrıldıgını söylemedi bana ve kardeş babında konuşmaya başladım nedense ve işet dedigim gibi sonra ardı arkası kesilmedi...konuştuk yine ama ben hep kardeş modunda konuşuyorumm...sonra hayatım şimdiki eşim girdi onunla tanışma aşamasındayız ve ben kardeşcede olsa çok sevdigim biriyle hala konuşuyorum ve bir gün yine çagırdı ve yine gittim evine arkadaşca oturduk konuştuk ve o aynı eski günlerdeki gibi benim resmimi çizdi ve artık eskisi gibi samimi gülücükler atmadıgımı aşık gibi konuşmadıgımı gördü yaa eskisi gibi ol ne olmuş sana ısrar ediyordu neysee çokda dayanamadım yapımdegil gülümsemeden konuşamam...mutfakta haır köfteleri kızarttırken bulaşıkları yıkadık beraber sonra birbirimizi köpüklemeye başladık sonradaa şıkıştırdı beni köşeye çünkü ona mikrop demiştim çok yakınımdaydı ve inada bindirmişti yine eski günlerdeki gibi mikrop diycekmisin dedi diycem dedi küçük bir tokat attı.diycekmisin mikrop bir küçük tokat tekrar diycekmisin cevap mikrop sonra tokat sonra kıyamıyorum diye bıraktı bende elimin ayarı yok zaten bi tane bir tokat geçirdim ama esaslıydı biraz ama yinede çokda agır degildi. acıdımı dedim ben sana daha çok vurdum dedi bende benimki çok acıdı ama dedim öpiim mi dedi bende öpme dedim bu arada köftelerde yanmak üzere tabi...ben hala sevgilisi var sanıyorum sonra balkonda yemeye başladık sofrada bişey eksikmi dedi bende onun şu çıktıgını sandıgım kız ama çokda ayrılmış elif eksik dedim....oda biz ayrıldık die bombayı patlattı ama bende kocamla tanışma asamasındayızz ve ben o sayfayı kapattım ama okadar yakınıma geldiginde hala kalbim onu ilk gördügünde ki gibi deli gibi atıyordu yemek yedik falan sonra odaya girdik vee inci kolyemi boynuna doladı ben gidecegim dedim bunu al öyle git dedi ve onu uzun inci kolyenin uzun yerini kafama gecirdi bende onun boynunda olan kısmı çıkartmak için allerimi omzuna götürdüm sonra gözgöze geldik benim şaçlarımı koklamaya başladı boynumdan yavaş yavaş dudaklarıma geldi öptürmedim sadece kokladım ve ittim ittikçe kendine çekiyordu ve öptü özlemiştim o öpüşü ama ben eşimle tanışıyordum çıkmıyorduk sevgili degildik ama gözler birşeyleri anlatmıştıı...sonra kaçtım o evden ve bana kapıdan çıkarken sana birgün çok önemli bişey söylicem dedi ama daha çok var dedi yani yine bana bekle dedi...ama insan her zaman hayalindeki eve kavuşamaz hayalindeki eşe hayalindeki gibi olmaz ama hayatına en yakın olanı bula bilir...ve kocam en yakın kişiydi hayalime sevdik saygı duyduk birbirimizee önemsedi 3 sene nişanlıydık ve beni aldatmadı bunu çok iyi biliyorum oda erkek oda ama gerçekten sevseydi mert belki sevmedi bütün herşeyden vazgecerdi benim için ama o eglenceli olanı secmeyi tercih etti ve birdaha mert yazsada ona anlattım olmayacagını onun senesiydi kaç kezler geldi gitti ama sonra çok ciddi bi ilişkiye başladıgımı ögrendi ve nişanlandıgımızıda seneler sonra evlendigimizide duymuş....
içimde hep kaldı ama mert degil mertin benim olmayışı imkansız oluşu hala aklıma gelir beni öpüşü onu sevişim ama buda benim hikayemm oda uzaklarda evli barklı ve mutlulukta en çok onun hakkı...tekrar elveda son büyük serüvencim elvedaa o hep ahmet telli gibi 'soluk soluga'şiiri gibi yaşamayı tercih etti...mutlulugu oydu onu şeçti banada elvedaa demek düştü....elvedaa buda benim yarım kalmış hikayem
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 2467 Bölmə: Sevgi varmı?