Haqqinda.az

Axtardığın haqqında - Hər gün yeni məlumat öyrən

Ne Bilirim Ben Awki Sevdayi

ne bilirim ben kan-ı aşkı, aşku sevdayı..

iki teneke dolusu uyku aldım yanıma, hayatımı kâğıt bir bardağın içine boşalttım, çaydanlıkta demlediğim kalbimin tütsüsü uyandırdı ruhumu, kırıldı ayna, ve ağız değiştirdi yansıma.. su sıkan bir pusat sandığım hayatın katı aforizmasında, kâğıda kayıt dökmek istemedikçe yazdım, şimdi ise, kırılgan kaderi yaratan tanrıya teşekkür etmek istiyorum, ey tunç kılınç, sen sallan durmadan deli şimşeklerin çaktığı sakin göğümde, bez bebeklerin suratlarını kırmızılara boyamaya devam ederim, soluduğum havadaki ağır cüruf, keskin nefesime ekşi bir histeriyle doluşuyordu, gecelerden cumaydı, otuza bağlanıyor gün, gözlerimden rahman ve rahîm, yaşlarımdan sevda ve kan fışkırdı, ne gidişim belirli, ne dönüşüm belirgin, ne de ölüşüm belli benim, muhkem kalesinin geniş sahanlığına astığım fener ışıyıp da muhteşem gözlerine iliştiğinde, benim matem dolu kefenliğimi dokuyan bulut, rüzgârı anar senin saçlarını dil-rûbâm, neredesin diye, ve, odur ki ben şimdi, bir hayli yavaş eriyerek aktığım, ve akarak dolduğum bu dar yerde ağlıyorum üst-üste senelerdir, kutlu Tanrı, kadehimdeki, hangi ellerden bir mercanlı okyanusa dökülür, ne bilirim kan-ı aşkı, aşk u sevdayı, izzetli Tanrı, ver, bana vaad etmek istediğin sırr-ı âliyi, şefik Tanrı, bak şimdi gündüzünün üstüne bir ay çöreği konacak taze yulafının enfes kokusuyla, cân tezgâhından yakut dudaklı sevgiliye erişinceye dek rahat bir nefes aldır ender uykular içre, güzel Sevgilim, sevgili Sevgilim, dudakların, kirpiklerin, yanakların, kulakların, gözlerin, gözlerinin üzeri, gözlerinin altı, göz kapakların, burnun, çenen, kaşların, dudakların, eller, ellerin, parmakların, sihirli, hani o bileklerin var ya incecik, boynuna nazire yapıyor, bir yanın diğer yanına nispet ediyor, gerdanın, belin, ölüm bana ters gelmekte kararlı, roma forte forgive me, salem, menthol, ta, na, hırsız bir baş dönmesi, etrâfımı silip süpürdü sihirli süpürgesi ile şimdi, tutsağım ben, katil rüzgâr, bana verdiğini ödünç alabilen tanrı gibisin, çekirdek vista, nehirli vadilerin hep benim gözlerimden dökülüyor, zehirli sulara susayıp damağımı ıslattım, kırmızıtaş binbir ok çiziyor, kübik kovalarda vaki ölümüm saklı, sahte, ve cüretkâr ölüm, gözyaşı damlaları, akça pakça, varamadı akacağı göğse, parlak göğse, canım cehennemde, zorladığımdan kayışı kopmuyor vaktin, ben hücremde, hücrem bende, yalnızız, ben olmasam ne var sanki, işte o ân Tanrı kopartır bütün hüneriyle, tüm devingen kayışları bir çırpıda, bunu biliyor ve bu bildiğime inanıyorum, adaletli tanımım beynimin iskeletinin kimliğini dönüştürüyor, büyütüyor, büyütüyor, azman düşüncelerle üzerime gelerek katil el, beni çekerek kendine, üstelik boğazlayıp da aklımı, cinnetin havzasında, eller iri, yüzler çirkin, mekân kara, rüzgârlar kuru, yoğruluşum, yalpalayışım, örtülerimiz, peçeler, feri'denin perdeleri, Tanrı'nın parmakları güçlü, erkin, sağlam, sıktığında beni, unufak oluveriyorum, gök, yüzlerini değiştiriyor çokça, pürüzlü pürüzsüz, asık, neşeli, taşkın, şaşkın, korkusuz değilim, korkmuyor'um, korkulu değilim, korkuyor'um merak ettikçe, beni ve seni, ayrıntıları neredeyse hep aynı olan hayâlim, beni duvarında priz olan maviş şehre götürdü, bana yalanlar anlatan karalar bağlamış defterin cildi ayrılıp dökülüyor, uzun küçük çıtalar gibi, birbirinden, ve her sayfası birbirinin yüzünü bu sayede görüyor, çektikleri azabın ve utancın hesabını tutmak mümkün olmuyor belli, susayan kelebek, benim de avucum boş, uzattığın çizgi dilinle yoklayıp durma artık, döktüğün beyaz tozlar bir sihirbazın işini görür belki, Tanrı'nın orlon ipi parmaklarına dolanmış, kuklacı'lık oynuyor, ehrâmî servinin havsalasına kazınmış mermer kitleli işaret bu çocuğun umudu olur, bil ki.


Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 484 Bölmə: Sevgi varmı?
loading...