HEDİYE İLE AHMET
başlık:HEDİYE İLE AHMET
ekrem güneşli
At koşumları yapan Osman efendinin oğlu
Ahmet, askerden yeni gelmişti.Annesi :
Oğlum , hamdolsun askerliği de yaptın ,temiz süt
emmiş bir kız bulup evlendirelim seni !"dedi..
.Delikanlı, " Ana, ben Hediye'den başka bir kızla
evlenmem !"dedi.."Ben de o kızı gelin olarak bu
evin eşiğinden adım attırmam! Bunu sen de böyle
bil !"dedi. Delikanlı öfkeli, "benim adım Ahmet'se
Hediye benim karım olacak !
Mahallede, inatçı ve huysuz bir kadın olarak
tanınan Nevriye hanımı kimse sevmiyordu.
" Osman efendi, iyi bir insan, Allah için oğlu da
efendi bir çocuk, ama Kara Nevriye, adı gibi nevri
dönük !"diye arkasından atıp tutuyorlardı. Kadın
"arkamdan ne konuştıuğunuzu bilmiyor muyum ?
Çatlayın ,patlayın, Hediye'yi, oğluma almayacağım
diye kinini kusuyordu...Oğluna söylemeye cesaret
edemese de kız kardeşinin kızını almayı aklından
geçiriyordu...Osman efendi ölürse, o kadar mal
mülke elin kızı ortak olacağına bacımın kızı ortak
olsun !"dedi..
Ahmet ,Hediye ile gizli olarak, bağ evinde
buluşuyordu. "Ahmet, anan, geçimsiz, evlensek te
içimize sindirmez, gel bu işten vaz geçelim !"diyor,
delikanlı, "sabret gülüm, anamı yola getireceğim
olmazsa kendi aramızda nişanlanırız !"diye kıza
umut veriyordu..
Aylar ayları kovalıyordu. Ahmet, kızla gizli gizli
buluşmalarını sürdürüyordu. Nevriye hanım da
boş durmuyordu, ablasını sık sık telefonla arıyor
"abla, söylediğim gibi, okul tatil olunca, Gül'ü
bize gönder, Gül, akıllı kız, ne yapar yapar,
Ahmet'e o kızı unutturur !" diye umut veriyordu.
Delikanlı, annesinin gizli birşeyler çevirdiğini seziyor
ama ses çıkarmıyordu. Bir gün, yalnızken :
"Ahmet, oğlum, seninle konuşacaklarım var !"
dedi..Delikanlı, öfkeli, "yine neler çeviriyorsun
ana !" dedi.."Eski huyundur zaten, karda gezer
izini belli etmezsin !"
" Aşkolsun Ahmet ! Ben senin iyiliğin için çalışı-
yorum, senin söylediğin şu lafa bak...."
"Sen, çıkarın olmadan hiçbirşey yapmazsın
ana !"
"Bak beni dinle, ablam, önümüzdeki ay, Gülü
bize gönderecek, kızcağızı git istasyondal arabayla
al gel...! Hem, yazlıkta, tatilini geçirir hem de
denize girer ! "
Ahmet, Gülü, sünnet olduğunda görmüştü. O
zaman, sarı benizli, çelimsiz bir kızdı...Aradan yıllar
geçmişti, " onu görmeyeli çok oldu, doğrusu ben
de merak ediyorum !"diye geçirdi içinden.
Tren, istasyona girdi. Ahmet, inenlerin içinde
kuzeninin olup olmadığını anlamak için, ikinci
perona doğru yürüdü. Yolcuların yakınları ,trenden
inenlerle sarılıp öpüşüyordu..Elinde bir valiz, çil
yüzlü, sarı saçlı, kısa etek giymiş, siyah gözlüklü
bir kız etrafına bakınıyordu. Ahmet, çekinerek
yaklaştı. "Merhaba !" dedi.Kız, gülümseyerek"şey...
yoksa Ahmet misiniz siz ?" Delikanlı ,gülümseyerek
"evet, siz de teyzemin kızı Gül olmalısınız .Sonra
yerde duran valizi aldı, "arabayı biraz ileriye bırak-
tım !"dedi..Kız, yanında yürüyerek arabaya geldi-
ler. Delikanlı, valizi bagaja koydu, sonra ön kapıyı
açtı, kız bindi.. "Yüzündeki şu ergenlik sivilcileri de
olmasa güzel kız !"diye içinden geçirdi..Gül ,de
Ahmet'i süzüyordu. Gülümsedi, "seni sünnetinde
görmüştüm, o zaman daha çocuktuk...Çok değiş-
mişsin teyze oğlu ...Delikanlı olmuşsun !" Ahmet te
gülümsedi, "sen de çok güzelleşmişsin teyze kızı !"
Marşı çalıştırdı, kız, daha serbestti, yol boyunca
,
şakalar yaptı, esprileri ile Ahmet'i güldürdü.
* * * *
Gül, Ahmet'e başka gözlerle bakarken, Ahmet
kıza soğuk duruyordu. Kız bozuluyordu, ama belli
etmiyordu. İçinden, "annem ne diye gönderdi sanki
teyzemin oğlunun bana daha sıcak davranağını
sanıyordum, ağzından kelimeler sanki kelpetenle
çıkıyor !"diye kızıyordu içinden.
Gül, teyzesiyle yalınız kalınca, "teyze, Ahmet
benimle hiç ilgilemniyor ! Ne biçim çocuk ! Ben
espri yapıyorum, güldürmeye çalışıyorum, oğlunda
hiç kıpırtı yok !" diye sinirli sinirli güldü...
"Üzülme kızım ! Babasına çekmiş, o da buz
gibi...! Öğleden sonra, denize gitmiyor musun ?"
"Teyze, şey...ben geri İzmir'e dönmek istiyorum
Hem, buraya alışamadım...!"
"Aklını kullan, gelinim olmanı istiyorum !"
"Kusura bakma teyze, Ahmet'le anlaşacağımı
sanmıyorum !"
Ahmet, içeri girmişti. Gül'e " Bizi yalınız bırak !
Ahmet'le konuşacaklarım var !" dedi.
Kız kapıyı çekti çıktı. "Teyzenin kızına niye soğuk
davrandın ! Kızın gelmesini ben istedim...!
Biliyorum aklın fikrin o k....de ! "
"Lütfen anne, kız arkadaşıma hakaret edemezsin
"Bana bak, öğleden sonra, Gülü arabaya alıp deniz
kıyısına götüreceksin, yalınız başına denize giremez
kızcağız !"
Nevri'yenin aklından geçen, Hediye'inin Gülü
görüp , Ahmet'ten soğumasıydı. Bu planı başarıyla
yürütürse, oğlu, kızdan vazgeçer, teyzesinin kızıyla
evlenmeye razı olurdu.
O gün hava çok sıcaktı. Öğleden sonra, denize
girmek için gelenler, arabalarını parka çekip, sonra
mayolarını da alıp, halk plajına koşuyorlardı. Hediye
yanında bir kız arkadaşıyla gelmişti. Kabinde
soyunanlar, mayosunu, güneş yağını, kumda otur-
mak için kilimlerini , alıp deniz kıyısına gidiyorlardı.
Hediye, yanında kız arkadaşı ile kabinden çıktı
tam o anda, arabadan Gül ile Ahmet indi, gülerek
birşeyler anlatıyordu kız. Hediye, onları görünce
çok sinirlendi, ama yanındaki kız arkadaşına belli
etmedi...Ahmet te, gülerek kıza birşeyler anlatıyor
du. Hediye^nin yan
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 583 Bölmə: Sevgi varmı?