Suskunuz... Hem de çiglik çigliga bir suskunluk bizimkisi...
Bu konusacak bir seyimiz olmadigindan degil. Konusmaya çalistigimiz seylerin, alistigimiz yalnizligimizdan uzaklastirmasi aslinda bizim korkumuz...
Ikimiz de cesaret edemiyoruz. Öylesine alismisiz ki içimizde büyüttügümüz
yalnizligimiza. Seviyoruz onu. Bekli de yasandiginda yok olacagi korkusu bizi
tereddütte düsüren. Kaybetmekten korkacagimiz bize ait bir sey olusturma
kaygisi...
Sen yapamadigin hamlenin, hayatin boyu inanmak istedigin degerlere sahip gibi gördügün düzeni yok etme girisiminden Baska bir sey olmayacagini düsündün hep...
Bense yillarin verdigi bir aliskanlikla içinde var ettigim bana daha fazla aci vermemek için susmayi tercih ettim...
Içimden çiglik atarak susuyorum... Susuyorum... Içimde o kadar güzelsin ki...
Sana susuyorum...
Demistim ya "yüregim susmayi ögreniyor". Asli yok. Sevdigini anladiginda içinde duydugun çigligin yankisi hiç bitmiyor. O hiç susmayacak... Her gün, her saat
bana haykiracak, bagiracak, parçalayacak içimi. Benimse yüzümde o gülümsemem yer
edinecek tekrar...
Her soguk üsütemedigi gibi, her ates de yakamazmis insani... Üsüyorum; alev alev üsüyorum... Hani saatlerce sessiz, tek kelime etmeden sana bakislarim var ya;
gözlerinde beni isitacak olan anlamlari yakalamaya çalisma çabamdan baska bir
sey degil...
Ve her yakaladigimda kaybettigimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyisler... Ve her kaybettigimde yeniden yakalama çabam...
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 280 Bölmə: Sevgi varmı?