kargalar
başlık.KARGALAR"Film Öyküsü"
Ekrem Güneşli
Dış-Akşam Üstü - kavak ağaçlarına- konan
gargaların çirkin sesleri duyulur
I
İç-Akşam Üstü- Atiye nine karga seslerinden
rahatsızdır. Dışarıya, kız torununa seslenir
"Kız Zehra ! Nereye gittin ?" der. Zehra
kapı önünde oturmaktadır. İçeriye girer.
"Buradayım nine ! Kapının önünde oturu-
yordum..."Çabuk Ali'ye söyle ! Bu kargalara
ne yapacaksa yapsın ,yoksa delireceğim der.
Zehra, "Şimdi gider söylerim der.
II
İç-Akşam Üstü- Ali ahırda, elinde bir çalgı
"süpürge" hayvanların altındaki pisliği
süpürmekte, bir yandan da, hareketli
bir türkü söylemektedir.
III
Dış-Akşam Üstü- Zehra, ahıra yaklaşırken
türküyü duyunca gülümser, durur dinler
IV
"İç-Akşam Üstü- Ali -Zehra- Ali kendi ale-
mindedir. Zehra, "Kolay gelsin Ali !"der.
"Ne güzel söylüyordun !Utanma haydi söyle
Ali, "Şey...ben öylesine söyledim !"
"Kendini boşuna harcamışsın ,bu ses sende
varken, ses sanatçısı bile olursun !"der
Ali, " Sahi mi Zehra ? Beğendin demek !
"İçinden yavaş sesle"Aptal, alay ettiğimin
farkında bile değil ..."Ali, dalgın Zehraya
bakar..."Ne kadar güzelleşmiş ! Davul da
dengi dengine çalarmış, kendi kendine
gelin güvey olma Ali ! Zehra ile birlikte
büyüdünüz...Annen ölünce , babası seni
evlatlık olarak yanına aldı...Hayvanlara
baktın, ev işlerinde yardım ettin...E...
ikiniz de büyüdünüz, ateşle barut
yan yana durur mu ? Hacı Ağa haklı
evinde yatıracak değil seni...! "diye
içinden geçiriyordu. Zehra, "Ali'yle
alay etsem de, içimden ılık ılık bir
şeyler akıyor...Onu görünce, elim-
ayağım kesiliyor...Allah'ım yoksa
aşık mıyım ona ? "diye içinden geçirdi
Ali,"Zehra !Ayakta kaldın, al şu
sandalyeyi de otur !" diye eski bir
sandalye verdi. "Sonra, "Ninen yine
kargalardan şikayetçi mi ?"dedi..Kız
güldü. Ninem aklını kargalarla bozmuş
"dedi.."Uyuyamıyormuş ,beni de onun
için sana gönderdiydi...Lafa dalınca
unttum...Ali ne yaparsa yapsın beni
o müsibetlerden kurtarsın dedi..
"Kargalar, kavak ağaçlarına yuva yapmış
yuvasını bozamam ki, Günah !Teneke
çaldım, gitmediler, ben ne yapıyım ! "
"Haklısın Ali ! Ama nineme gel haber anlat
neyse...ben gidiyim...""Zehra,...şey
yakında askere gidiyorum...""Sağlık olsun
Ali ! Hayırlısıyla git gel !" dedi..Kız daha
fazla duramadı, koşarak oradan uzaklaştı
V
Ali elinden süpürgeyi attı, sandalyeye oturup
yeleğinin cebinden sigara paketini çıkarıp
bir sigara aldı, çakmakla yaktı. Sonra boş
paketi, eliyle buruşturup attı. "Off !" dedi.
"İki yıl Zehra'dan ayrı kalacağım, belki ben
askerdeyken kızın başını bağlarlar...Neler
düşünüyorum ben...İkimiz kardeş gibi büyüdük
Hacı ağa, aldı getirdi kasabaya...Evladı gibi
gördü beni...Sonra sigarasının izmaritini beton
zemine attı, ayağıyla çiğnedi..Sonra
hayvanların altı temizlenince, kaşağıyı eline
aldı, atları kaşağılmaya başladı. Boz tosun
ona baktı"mooo !" diye bir ses çıkardı Sarı inek
hatılındaki yemi yerken hışıl hışıl diye ses
çıkardı
VI
İç- Akşam - Oda -içi- Yaşlı kadın, yorganı
başına çekmiş uyuyordu. Zehra içeri girdi.
Ayakkabılarını yavaşça çıkardı.
VII
Dış-Gün" Bahçe- Kiraz Ağacı, altında oturan
Atiye kadın, rahmetli kocası, oturuyor
Yaşlı adam, "Yahu ! Sen ne biçim kadınsın !
çocukların bir yeri şişer, bir tabak ver de
şu kapı dibi komşumuz Şükrü efendinin
evine , verip gelsin Zehra !" der. Kadından
ses çıkmaz. Yerde , sofra örtüsü üstünde
duran tabağa kiraz kor, Zehra kirazı alır
kırık avlu kapısından çıkar
VIII
Dış-Gün Atiye Ninenin evi - bahçesi
Kamera, bahçeyi gösterir. Bir kanadı kırık
avlu kapısından, Cemal'in annesi girer
VIV
İç- Gün Atiye Nine- Mutfakta yemek yapmak
tadır. Dışarda kapı dövülür. Gider kapıyı açar
X
Dış-Gün - Kapı -Önü- Atiye Nine -kapı önünde
Cemal'in annesi, " Atiye nine kapını kapalı
görünce, merak ettim geldim der...Nine
"İçeri buyur !" der. Kadın, şurada oturalım
buraya, oğlum Cemal için geldim...Torununu
düğünde gördük, maşallah, hem çok güzel
hem de hamarat, isteyeni var mı ? Biliyorsun
Cemal, uzatmalı oldu...Eh yaşta geldi...
Evlendirmek istiyoruz da...Atiye Nine,
"Kızım çok güzel, çok münasip, lakin benim
sözüm geçmez ...Anası babası var...Gidin
onlardan isteyin "der. "Atiye nine, Hacı
Amca da, gelinin de seni kırmaz...Sen razı
olduktan sonra olur bu iş "dedi.."Niyazi
Efendi nasıl ? İyi mi ? Hastalığı nasıl oldu ?
der nine. "Yaşlılık işte...Midesinde ülser var
bazan azıyor ülseri işte..."" Ben oğlumla
gelinimle konuşurum, onlar ne der bilmem ki...
"Atiye nine, bir hafta içinde olumlu ya da
olumsuz bir cevap verin bize "der kadın
"Allah yazdıysa olur kızım..."der nine.
"Eh, epey oturdum bana müsade...
Nermin hanım kalkar, yaşlı kadın kapıya
kadar uğurlar...Zehra, avlu kapısından
içeri girdi, Nermin hanımla karşılaştı,
kadın gülümser, anlamlı anlamlı
Atiye nine eşik ağzında , Zehra ile karşılaşır
"Kız baban evde mi ?"der. "Evde nine ...
Bugün biraz keyfisiz de dükkanı açmadı der
"Babana git, seni ninem istiyor, çok
önemliymiş "de.
İç-Gün " hacı ağanın odası- adam sedire
uzanmış-sırtında- pijama - yeleğinin cebindeki
köstekli saate bakar. "O...on iki olmuş...Hatun
sofrayı kur da yemeğimizi yiyelim "der. ZeHRA
içeri girer. "Gel bakalım kızım ! Ninen nasıl ?
Hasta falan mı ? " der. "İyi baba...Seni istiyor
çok önemli birşey konuşacakmış seninle...
"Hatun, şu ceketimi ver, anam beni istemiş
ne diyecek bakalım "der. Genç kadın ceketi
getirir. "Beni beklemeyin, belki orada kalırım
bu gece !" der.
XI
Dış- Akşam ...Kırık avlu kapısı...Hacı Ağa girer
Bahçe bakımsızdır...Babası ölelidenberi bakımsız
Ağaçlar kurumuş ve bahçenin her tarafı yabani ot
Kaysı ağacında bağlı, yaşlı kurt köpeği, isteksiz
gözlerini açar sonra başını kıllı ayaklarının üstüne
koyar..."Hey ihtiyar Çomar ! Sahibin öleli kimse
sana bakmamış !"der .
XII
Dış-İç- Akşam Adam, açık kapıdan içeri girer
Annesinin eline varır. "Hoş geldin oğlum ...
Nasılsın ? İyi misin ? Yaşlanmışsın, saçların da
ağarmış...! Ne o keyifsizsin ! ? Hasta falan mısın ?
"Üşütmüşüm galiba ana "der adam. "Sen nasılsın
? Eh, işte iyiyim diyelim ...""Hayır mı ana ?
Beni niye çağırdın ? " Hayır oğlum ! Zehra'yı
isteyen var !" "Kimmiş ? Tanıdık biri mi ?
"Pırtıcı Nuri Efendi , oğlu Cemal'a istiyor ...Ben
de babası -anası var dedim...E...sen ne diyor-
sun ? Zengin adamlar, kızın da rahat eder....
"Zehra okumak istiyor ...Öğretmenlikte gözü
"Aman oğlum, kız kısmı okuyup ta ne olacak ....!
Bu kısmet bir daha ele geçmez...İyi düşün....
Anası- kızı iki ağlar ,sonra susarlar..."
"Ana, sen gün görmüş geçirmiş bir kadınsın...
Sen ne diyorsan o olsun..."
XIII
Dış-Gün- Köye giden askeri cip, köprüden
geçerken, tekeri patlar- şarampole yuvarlanır
kamera- kaza yerini gösterir...Kaza yerine
gelen, askeri helikopter... Helikopter alçalır
kamera karatmaya geçer
XIV
İç-Gün- Ali, revirde hasta...Zehra'nın resmini
çıkarıp bakar...Pijaması sırtıında, bir ayağı
alçıda, karyolada birkaç er daha vardır
"Ayağımın kırıklığı bana koymuyor tertip
lakin, Zehra'dan bir haber alamadım, canımı
bu sıkıyor işte...Dün gece rüyamda ,onu ak
duvaklar içinde, başka bir erkeğin kollarında
gelin taksisine binerken gördüm...
Bir asker, "Hemşerim üzme canını ! Rüyalar
bazan terisi çıkar...Madem kızı bu kadar seviyor
san , kaçırsaydın...!" "Kaçırmak kolay, lakin iş
senin bildiğin gibi değil ...Çocukluğumuz birlikte
geçti. Sevdiğim kızla ayni evde büyüdük...
Anam ölünce, köyüm muhtarı ,beni yanında
kaldığım aileye evlatlık olarak vermiş, işte böyle
hemşerim... "Gerçekten zor senin işin hemşerim
XV
İç-Akşam ...Revir...Erler uyuyor...Ali Zehra'ya
mektup yazıyor. "SES" Zehra, beni hiç arayıp
sormadın...Biliyorum, gözden ırak olan gönülden
de ırak olurmuş...Sana bu mektubu askeri
hastaneden yazıyorum...Bir köye, takibe gider-
ken, cipin tekerleği patlamış, takla attık, gerisini
hatırlamıyorum...İki subay, ağır yaralanmış
helikopterle, Ankara'ya göndermişler, bana
orada neler olduğunu yaz...Ali...
XVI
İç- Akşam Üstü - Düğün salonu-
Düğün salonu...Ortkestra eşliğinde dans eden
çiftler...Salonda , kız- erkek tarafının tanıdık
ları var...
XVI
Dış-Gece- Gelin Arabası Düğün evinin
önünde durur, Zehra, ak duvağı içinde,
taksiden iner- Cemal'in kolunda düğün
salonuna girer...Işıklar söner, yalınız salonun
ortası aydınlanır...Alkışlar başlar...Sonra
gelin ile damat dans eder. Ama Zehra'nın
yüzü asıktır...Zoraki dans eder. Cemal'in
annesi, Cemal'i yanına çağırır...
XVII
İç- Gece - Cemal'in annesi oğlunu çağırır
"Cemal oğlum ,bu kız sana karı olmaz !"der.
"Dans ederken baktım, adımları isteksizdi
der. Cemal, "Ana işi büyütme ! Senin
huyundur zaten...Olayı abartırsın...der.
XVIII
Atiye -Nine neşelidir. Masada , kolasını içer
ken, dans edenlere bakar. Hacı Ağa, elinde
tesbih ayakta dikilmektedir...
XIV
Kasaba kahvesi...Garson "çaylar dört oldu
diye bağırır. Tavla atan gençler. Ali, gergin
Mahmut'a " Zehra'dan bir haber var mı
diye sorar...Mahmut ile İsmail, "Gel Ali
dışarı çıkalım, seninle konuşacaklarımız var
der. Dışarı çıkarlar, Mahmut, "Bak Ali !
Zehra, evlendi, tanırsın, Cemal'le ! Onu
unut artık...! Hayır gelmez o kızdan sana !
der. "Zehra, nasıl yaptı bunu bana !İkisinin
de, yanına koymam bunu !" der öfkeli
" Kızın suçu günahı yokmuş oğlum ! Nine
ne yaptıysa o yapmış...Senin yazdığın
mektuplar, Zehra'nın eline geçmiyormuş
ki zaten, kızın babası, yeni aldığı seyise
"Ali serserisi Zehra'ya mektup yazarsa,
postacıdan al, bana getir, yakalım diye
sıkı sıkı tembih etmiş...Ali, "Kargaları
kovduracak adam da bulmuşlar yerime
demek !" diye sinirli güldü..."Oğlum harbi
konuş, bizim gibi serseriye kim kız verir ?
Ne doğru dürüst bir işimiz var, ne de sırtı
kalın babamız !" Sonra, kahveye girdiler
Ali bir sandalye çekti..."Haydi tavla
atalım !" dedi..Mahmut, "Gözünü sevdiğim
kemik !"diye zarları attı. Düşeş geldi...
Sonra, "Aşkta kaybeden kumarda
kazanırmış Ali ...Üzülme !"dedi..İsmail
ile Mahmut, kaba kaba güldü...
not. Bu öykü eski öykü dosyasından alın
mıştır
Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 1120 Bölmə: Sevgi varmı?