Haqqinda.az

çoban çeşmesi

çoban çeşmesi "2" bölüm
ekrem güneşli

Satı ana, feri azalmış gözlerinden akan yaşları

cebinden çıkardığı yağlıkla sildikten sonra,

"o gece Yonan'ın yaptığı zulmü ölünceye kadar

unutamam oğul !"dedi.."Torunlarıma da ölmeden

vasiyet ettim, sakın ola ki Yonan bizim dostumuz

diyenlere inanmayın, Atatürk'ümüzün bize emanet

ettiği güzel yurdumuzu dış ve onlarla iş birliği yapan

içimizdeki vatan hainlerine karşı koruyun !"Sonra

bana dönerek, " öğretmen oğlum, bu anlattıklarımı

kitap haline getir "dedi..Satı anaya söz verdim,

bu anlatılanları kitap haline getireceğim..."

"Nerede kalmıştık oğul, yaşlılık işte...."dedi..

"Düşman askeri köye girmişti..."

"O gece, silah seslerine, köpeklerin ürmeleri

çocuk, ağlamları karışmıştı...Hayvanlar, sanki

olacakları bilmiş gibi bir gün önceden huzursuzlan-

mıştı, boğalar, bağlı olduğu hatıldan zincirini kopar-

maya, inekler acı acı böğürmeye, tavuklar,

horozlar erkenden tüneklerine çekilmeye , köpek-

ler acı acı ulumaya, atlar kişnemeye başlamıştı

Anam, düşman askerlerinin evleri aramaya

başladıklarını dışardaki seslerden anlamıştı

Bize sıkı sıkı sarılıp, "yavrularım ! Sizi nasıl

düşmanın eline teslim ederim, Allah sizlerin

acısını göstermesin bana !"diye sızlanıyordu.

Yunan Yüzbaşının önüne düşen Devran

ağanın iti Davut, "Kumandan bey, bu köyün kızları

çok güzeldir, beğen birini ,eniştem ol!" diye sarhoş

bağırıyordu...Megafondan, "....köyü halkı, şimdi

Kumandan beyin talimatını size duyuruyoruz

herkes, evinde bulunan silah, bıçak, şiş, kılıç ne

varsa, getirip teslim etsin, evlerde arama yapaca-

ğız, evinde silah veya başka kesici aletle yakala-

nan, askeri mahkemede yargılanacaktır !"

Yunan Yüzbaşının talimatıyla, köy muhtarı da

köy korucusunu görevlendirmişti, Korucu Deli Bekir

boynuna astığı davulla "Ey ahali, duyduk duyma-

dık demeyin, Padişah Efendimizin Buyruğudur,

Osmani- i Aliye'ye baş kaldıran Kuvvacılara

yardım eden, yerlerini bildikleri halde söylemeyeni

başı vurulacaktır....!"

Geceyi kadın ve kızların feryadı doldurdu...

Anam, "Satı, beni dinle gızım, şimdi söyleyecek-

lerime iyi kulak var, sen büyüksün, evimizin

arkasında samanlığa açılan bir kapı var, düşman

askerleri içeri girmeye çalışırsa, babanın çiftesi var

onunla namusumu korumaya çalışacağım,

bacılarının elinden tut, samanlığa girin ,sesinizi

hiç çıkarmayın, ağlamaya başlamıştık, "beni

seviyorsanız dediğimi yaparsanız !"dedi..Bu esnada

dış kapı vurulmaya başlamıştı, anam, "çabuk

gidin !" dedi...Anamı son görmem oldu bu...

"Satı Ana, Alime kız ile Hali,l ne oldu ?"dedim.

Alime kız, hakkında çok şey söylenir Zeyniler

köyünde. Kimine göre, efe kıyafeti giyip, kır bir

atın üstünde Gökçen Efe'nin emrine girdiği kimine

göre ise, tek başına köyü basıp, cemselere

doldurulup götürülen genç kızların, kadınların

namusunu koruduğu söylenir, en iyisi, birazdan

Ayşe, gadın gelecek, gerisini o anlatsın...dedi..


ÜÇÜNCÜ BÖLÜMDE BULUŞMAK ÜZERE

KALIN SAĞLICALA
















."Namusumuza dokunacağınıza

bizi öldürün daha iyi diye bağırıyorlardı. Anam

alçaklar, namussuzlar şerefsizler !" diye öfkeden

çıldırmıştı...

Davut' hangi evin, kadını,kızı güzel, tek tek

eliyle gösteriyordu...Dışardan sesler geliyordu.

Anam, bizi bıraktı, pencerenin perdesini aralayarak

dışarda neler olduğunu anlamaya çalışıyordu,












acısını göstermesin diye