Haqqinda.az

Axtardığın haqqında - Hər gün yeni məlumat öyrən

Awk Romani

AŞK ROMANI

Bu bir aşk öyküsü!..

Kaleme alındı tüm yaşananlar. Yapıt en büyük aşk öyküleri arasında yerini aldı. Yazar ise dünyaca tanınan bir isim haline gelmiş, ün salmıştı. Satış rekorları kıran, en çok okunan, güçlü bir hayal ürünü olan roman, kitapçıların standtlarında yer aldı. Çok başarılı bir hayal gücüydü ele alınan, yazılan yazılar. Canlı yayınlarda tartışıldı, uzun uzun makaleler yazıldı gazetelerde. Ödüller üzerine ödüller kazanıldı. Leyla ile Mecnun'dan daha gerçekçi, daha modern, 20. yüzyılın alevli aşkını ele almıştı kitap. Zaman geçtikçe yayılan ve herkesin okuması gereken klasikler arasında yerini aldı.

Şöyle başlıyor kitabın ilk sayfaları:..

"Delikanlı henüz 21 yaşında olmasına rağmen 35'inde bir adamın olgun düşüncesine hakimdi. Ailesinden çok uzakta bir kentin sokaklarında dolaşıyordu, ekmeğini bu kentten çıkartıyordu. Yalnızdı ama kimseyede ihtiyacı yoktu. Zekası onu başarıya yükseltmesinde, sevilmesinde ve sayılmasında önemli rol oynardı. Geleceği hep bilmek isterdi ama bir gün geleceğinin değişeceğini hiç düşünmemişti..

Yıl 2006. Bir detroit şehrinin sokakları. Nüfusu metrekaseninden daha fazla olan bu kentte, işten henüz yeni ayrılmış genç ve güzel bir kız vardı. Bir çok kültürün ve manevi değerlerin yitirildiği bu 20. yüzyılın bu şehirde hala ailesine sıkı sıkıya bağlı olan ve hala insanlığını yitirmemiş genç bayan henüz 19 yaşında olmasına rağmen, keskin zekası ve güçlü hafızasıyla 35 yaşında bir kadının olgunluğuna sahipti. Evinde bulunan bilgisayarının başında iş başvurularında bulunuyor ve iş arıyordu. Ve, bilmediği bir süteye üye olmasıyla mail adresi bir çok kişiye ulaşmıştı. Ama o, bu olayın onun hayatında yeni bir sayfa açacağını düşünmemişti.."

Sonra ise anlatılıyor tüm yaşananlar. Tabi, binlerce sayfadan oluşan bu romanı buraya yazmak mümkün değil. Ama romanı özetlemek gerekirse:

Genç kız ile delikanlı tanışırlar. İkiside hayatını dolu dolu yaşayan ve birbirlerinin diğer yarısı gibi iyi anlaşan bir ilişki kurarlar. Buluşurlar. Zamanla sevdaları büyür. Herkesin hayranlıkla baktığı büyük bir ilişki kurarlar. Bunlara örnek olarak ise:

"Gecenin yarısıydı. Yine çaldı telefon. Her gece olduğu gibi. Genç kız açtı telefonu.
-Seni seviyorum sevgilim.
-Bende seni seviyorum Bebişim. Nasılsın?
-İyiyim hayatım. Evdeyim, Nebi'lere gitmiştim, yeni geldim. Sen neler yaptın?
-Ben de iyiyim. İşten çıktım, yoğundu bugün yine. Evdeyim şimdi, yatağıma uzandım. Özledim sesini duyayım istedim.."

Bu diyaloglardan sonra sohbet uzun uzun devam eder. Sonunda ise aralarındaki büyük aşktan dolayı gözler kapalı saatlerce süren konuşmada; bedenler ayrı kentlerde, ruhlar ise başka bir yerde iç içe sevişmeye başlarlar. Beraber olmadan; nefesini ve nefesinin sıcaklığını, teninin kokusunu hissettiği ele alınıyor.

Romanın devamında tanışan çift ilişkilerini ciddiyete dökerek kendi aralarında söz yüzüğü takıyorlar. Delikanlının askerliğinin olması, genç kızın ise henüz yaşından dolayı ailesinin evliliğe rıza göstermemesi nedenlerinden dolayı düğün tarihlerini askerlik sonrasına bıraktıklarından bahsediliyor.

Ancak roman içersinde belli bir noktadan sonra düzen bozuluyor. Genç delikanlının geçmişinde yaptığı hatalar ortaya genç kızla aralarında tartışmalar çıkıyor ve ardı ardına gelen hatalar zinciri ilişkiyi yıpratıyor. İlişkinin ayrılık safhalarına geldiği ise delikanlının kıza attığı mektuplardan anlaşılıyor. İşte romandaki mektuplardan bir tanesi ise şöyle:

Düşünüyorum..
Hep düşünüyorum..
Öyle büyük bir sevdaydı ki, şimdi anlatsam kimseler inanmaz. Herhangi bir aşk romanında, aşk filminde veya aşk hikayesinde bile görülmedi bizim aşkımız. Öyle bağlıydık ki birbirimize, sussak dahi ne demek istediğimizi anlayacaktık. Gözlerimiz bile anlatıyordu herşeyi. Birbirimizi gördüğümüz zaman ışınlanıyorduk sanki bu dünyadan. Farklı bir mekana gidiyorduk. Sadece sen oluyordun, bir de ben vardım o alemde. Sanki kimsenin bilmediği bir dilden konuşuyorduk. Biz çok iyi anlıyorduk birbirimizi ama kimse anlamıyordu bizi.. Aynaya bakıyor, kendimle konşuyor gibi sende kendimi buluyordum. Dokunmadan hissediyordum tenini tenimde, sıcaklığını nefesimde.. Yoktun ama her günün sabahında sanki yeni gitmişsin gibi uyanıyordum. Her uyanışımda o günü seninle yeniden çizmeye hazırlanıyordum.

Anlatsam kimse inanmaz bu sevdaya..
Biz kimsenin aşkına da özenmedik. Kimseye bakıp "bizde öyle olalım" demedik. Çünkü, bizimkisi öyle büyük bir sevgiydi ki; sevgi, saygı, aşk, şefkat, anlayış duyguları kum tanesi gibi kalıyordu yanında. Bizimkisi sevgiden daha büyüktü, anlayışın evrim geçirerek dev boyutlara ulaşmış haliydi adeta.. Biz çok farklıydık insanlardan.. Senle yaşadığımız, dünyada yaşanılan bir aşk değildi sanki.. Senin tebessümün beni mutlu ederken, benim mutluluğumla sende mutlu olurdun, sen mutlu olunca ben daha da sevinirdim. Böyle sürüp giderdi mutluluk zincirimiz..

Kimse inanmaz yaşadıklarımıza..
Senle yaşadıklarım rüyaydı sanki. Ben hep rüya olduğunu düşündüm. Ya sahteydi herşey, ya da bir tuzaktı sanki.. Çünkü, böyle büyük bir sevgi olamazdı, yaşanamazdı.. Rüyada dahi görülmeyecek bir Aşk yaşadık biz..

Ve..

Hatalarım uyandırdı bizi..
Gerçekler ortaya çıkınca, herşey bir düş misali birden uçtu gitti..
Düşmüş, yalan mış, hikayeymiş dedim.. Ama öyle etkisindeyim ki, hala aklıma geldikçe heyecanlanıyorum. Hala sesini duydukça mutlu oluyorum ve vücudum heyecandan sarsılıyor. Uyuşturucu gibiydin hayatımda. Herşeyi unutturuyordun ve mutluluktan sarhoş edip beni bu alemden alıp götürüyordun. Uyuşturucu gibiydin hayatımda, bırakamıyorum.. Sarhoşunum, bağımlınım..

Herşeyinle Seviyorum..

Seni Seviyorum..

Hoşçakal.."

Romanda yer alan daha bir çok mektup var. Her biri şaheser niteliğinde, derinden etkileyen romanlar yürekten yazılan yazılar. Ancak tüm çabalara rağmen büyük Aşk Hikayesi yine büyük bir çöküşle yok oluyor. Aralarındaki mesafe, konuşulanlar, yaşanan hatalar, genç kızın geri adım atmaması ve sürekli hataları gündeme getirmesi; delikanlının ise çabuk öfkelenen ve öfkelendiği zaman ise ne söylediğini bilmez tavırlarına bağlı olarak ilişki romanın her sayfasında biraz daha yok oluşa itelenmiş.

Romanın diğer yönlerinden bir tanesi ise anlatılanların ayrıntılı ve birebir gerçekçi olması. Yapılan yorumlarda 'insan romanı okudukça böyle bir aşka özeniyor ama böyle bir tutkunun, böyle bir sevdanın gerçek olması çok zor' diyorlar.

Romanın en büyük özelliği ise sonunun henüz belli olmaması.. Son sayfada her ne kadar "Hoşçakal Kadınım" yazısı yazsada, yürekten atılamayan genç kızla erkeğin yine birleşeceği tüm okurların ve tüm yazarların ortak düşüncesi..


Tarix: 19.11.2013 / 04:08 Müəllif: Akhundoff Baxılıb: 700 Bölmə: Sevgi varmı?
loading...